Var mı böyle bir belediye başkanı?

Gazimağusa Polis Müdürü Barış Sel’in ve GKK’daki yarbayın tutuklanmasının ardından bu hafta yaşanacak tutuklamalar siyasilerin yakınları olacağı yönünde iddialar yoğunlaştı. Aynı şeyleri dönüp dolaşıp yasmak istemiyorum ama iddialar son derece ciddi. İddiaya göre bir belediye başkanı ile eşi

Toplum ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nden bir yüksek lisans diploması almış. Doğru mu bilmiyoruz. Aldıysa bir usulsüzlük var mı onu da bilmiyoruz. Eski bir belediye başkanı beni bundan birkaç hafta önce aradı ve hangi belediye başkanının ve eşinin Güzelyurt’taki üniversiteden yüksek lisans diploması aldığını söyledi.

Bu konuyu birkaç kez yazımın içeriğinde yazdım, hatta arayan belediye başkanı da oldu ve sordu biz miyiz diye. Arayan belediye başkanı esprisine aramıştı, arayan belediye başkanına kastettiğimin onlar olmadığını söyledim. Buraya isim yazıp da gerçekliği belli olmayan bir konu hakkında kimseyi zan altında bırakmak istemem.

Gelen iddialara göre milletvekili yakınlarının bu hafta tutuklanacağı yönünde bilgiler. Polis adım adım soruşturmasını sürdürüyor. Olur mu bu tutuklamalar onu da bekleyip göreceğiz. Yalnız Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun bende konuk olduğunda söylediği önemli bir şeyi paylaşmak istiyorum. Nazım bey dedi ki “diplomayı alıp da tedavüle sürmeyen de suçludur, kimse sanmasın ki diplomayı alıp tedavüle sürmediyse bu soruşturmadan yırtacak”.

Evet son derece önemli. Çünkü diplomayı alıp da tedavüle sürmeyen siyasi yakınları da olduğunu birkaç haftadır duyuyoruz. Öyle anlıyoruz ki bayağı tanıdığımız her nasıl olmuşsa olmuş Toplum ve Sağlık Bilimleri üniversitesinden bir şekilde bir diploma edinmiş. Yine öyle anlaşılıyor ki hatır gönül işleri devreye girmiş tanıdıklılık ön plana çıkmış ve bu diplomalar usulsüz bir şekilde kişilere verilmiş.

Üniversitenin genel sekreteri 600 civarında sahte diploma verildiğini söylemiş iddiaları da ortaya atıldı.

İsimleri duyuyoruz ne kadar doğrudur ilerleyen günlerde belli olacak.

Polis soruşturması derinleştikçe tutuklamalar da beraberinde gelecek. Diplomayı tedavüle sürmemiş olsanız bile almış olmanız suçu işlemek konusunda yeterli sayılacak. Kendini bilen şahıslarda bir panik havası çoktan başlamış bunu da duyuyoruz. Ama dediğim gibi buraya şüpheli isimleri yazıp insanları karalamak ya da hedef haline getirmek bizim mesleki anlayışımıza sığmaz.

PARAYLA ÜNVAN SATILIYOR

Şöyle otururken bir duyuyorsunuz ki filanca doktor olmuş ya da profesör olmuş sonra duyuyorsunuz ki parayla satın almış hatta bazı kişiler yakın çevrelerine miktarı da söyleyerek şu kadara bu unvanı alabilirsin istersen sana halledeyim diyor. Bunlar gerçek mi dedikodu mu bilmiyoruz ancak bir gazeteci olarak zaman zaman bende duyuyorum. Doğruluğunu bilmiyoruz.

YÖK GELİNCE HERŞEY ORTAYA ÇIKACAK

Neyse ki YÖK KKTC’de bir sistem kurunca kim ak kim kara ortaya çıkacak. Diplomalar beş yıl geri dönük taranacak ve kişilerin hangisinin diplomasını uygunsuz şekilde aldığı ortaya çıkacak. Polis soruşturması ille ki yavaş ilerliyor.

Kolay bir süreç değil. Profesyonel bir ekibin bu işi araştırması ve daha hızlı bir şekilde sonuca gitmesi son derece önemli. Şahsen ben rahatım; neden çünkü böyle bir diplomam yok ama olanlar Rahat değil ve gizlendikleri yerde bunun stresini çekiyorlar. Söylendiği gibi 600 diploma varsa bakalım bunların altından kimler çıkacak ya da kimlerin yakınları çıkacak.

İşin en kötüsü de siz eğer şüpheliyseniz kelepçe ellerinize vuruluyor ve yargıç karşısına çıkarılıyorsunuz. Tüm gazeteciler de sizin fotoğraflarınızı çekiyor. Sonra isim girdiğiniz de arama motorlarında kelepçeli fotoğraflarınız çıkıyor.

Hangi açıdan bakarsanız bakın kötü bir durum.

Sonuç olarak yapanlar kendilerini biliyorlar ve bu durum bir şekilde ortaya çıkacak. Tek kelimeyle Yüksek Öğretim açısından feci bir kriz bu yaşadıklarımız.

****************

Günün Sözü

Kimseye, sana ihanet etmesine izin verecek kadar güvenme.

Charles Bukowksi