Her yol Ankara’ya çıkar...

CTP Türkiye’ye üst düzey bir ziyaret gerçekleştirdi ve bu ziyaretlerin temasların devam edeceği de CTP tarafından açıklandı.

Önemli mi bu ziyaretler elbette son derece önemli. Hatta bir şey duydum doğru mu bilmiyorum ama bu ziyaretlerin ayarlanmasında TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katkısı olmuş.

Neyse sonuç olarak bu ziyaretler CTP açısından son derece önemli.

Malum önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimleri var ve bu seçimim en iddialı isimlerinden biri de CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman.

Bu nedenle Ankara ile ilişkilerin iyi tutulması son derece elzem.

Bildiğiniz gibi 20 Temmuz da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan KKTC’yi ziyaret edecek.

KKTC Meclisinde bir konuşma yapıp yapmayacağı henüz bilinmiyor ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan Mecliste konuşma yaparsa umarım CTP geçtiğimiz defa ki hatayı yine tekrarlayıp meclisteki konuşma programına katılmamazlık yapmaz. Geçtiğimiz ziyarette Tufan hoca yine katılmak istedi ancak CTP Parti Meclisi buna izin vermedi.

Bunlar AK Parti tarafından kara deftere yazılıyor bunu da yeri gelmişken söyleyeyim.

Eğer Tufan hoca Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday ise böyle hataların bir daha tekrarlanmaması gerekiyor.

Erhürman olur da Cumhurbaşkanı seçilirse doğrudan en birinci partneri Cumhurbaşkanı Erdoğan olacak.

Tabii geçtiğimiz hafta kaleme aldığım yazının halen arkasındayım. 2025 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ankara’nın adayı halen Cumhurbaşkanı Tatar.

Tatar hiç oturmadı ve her gün yarın seçim varmış gibi çalıştı.

Bu nedenle bu seçim kolay olmayacak.

Ankara varını yoğunu yine bu seçimler için ortaya koyar mı onu da bekleyip göreceğiz. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Ankara Dışişlerinin politikası artık federasyon değil.

Bu nedenle Tufan hoca olur da seçilirse bu noktada Türkiye ile ciddi sıkıntılar yaşayabilir.

Tabii unutmadan söylemek gerekiyor; 2025 yılındaki seçimler gerçekleşene kadar Kıbrıs konusunda yeni gelişmeler olmazsa.

İddialara göre Kıbrıs meselesi belki çözülmeyecek ama yeni gelişmeler yaşanacak.

Birleşmiş Milletler yeni bir müzakere sürecinin başlaması noktasında son derece ısrarlı ve bunun için sürekli Zemin yokluyor.

Malum Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in ilişkileri son derece iyi.

Hatta 20 Temmuzda Miçotakis de Güney Kıbrıs'ı ziyaret edecek. Ara bölgede bir buluşma olur mu o da ayrı bir konu. Bu yönde iddialar da var.

İki liderin arasında bahar havası esiyor. Bu kadar ciddi bir yakınlık varken Kıbrıs konusunda bir tıkanıklık yaşanması ve en önemlisi bu tıkanıklığı devam etmesi elbette ki beklenemez.

Yani demem o ki Kıbrıs meselesi ilerleyen süreçte kesinlikle bir evreye gelecek.

Bu ne olur bilmiyoruz ama müzakerelerin bir şekilde başlaması olabilir. İşte tüm bunlar Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaderini de belirleyecek.

Türk tarafı Crans Montana zirvesinde yediği kazıktan sonra elbette ki daha ihtiyatlı davranıyor ama dünya siyaseti, yakınlaşmalar ilelebet küslüğün hakim olmasını da ber taraf eder.

Şu an Cumhurbaşkanı Tatar ile Ankara Hükümeti Kıbrıs meselesinde hem fikirler ancak yakın gelecekte Türkiye’nin Kıbrıs politikasında değişiklikler yumuşamalar olabilir, bunu hiç göz ardı etmeyin. Kıbrıs sorunun çözülmesi öyle kolay değil.

Taraflar halen birbirlerine son derece uzaklar ancak diploması çalışacak ve liderler illa ki ilerleyen süreçte bir araya gelecekler.

Bunun aksini düşünmek yani uzun bir süre Kıbrıs meselesinde donukluk yaşanacağını düşünmek hata olur.

2025 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaderi bu önümüzdeki 4-5 ay içerisinde daha çok şekillenecek.

Bekleyip göreceğiz.

CTP’nin Türkiye temasları noktasında da son derece yerinde ve önemli bir adım olarak nitelendiriyorum. Kesinlikle devamı gelmeli ve CTP’nin Ankara ile ilişkileri güçlenmelidir, özellikle

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile..

********************

Günün Sözü

Göğün dibi yarılsa da bütün yağmurlar aynı anda boşansa insanın kendi içinde yanan cehennem ateşini söndüremez.

Charles Dickens