Ah bu Ankara da olmasa…

Yayın Tarihi: 19/11/24 07:30
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Meclis Başkanlığındaki sürünceme en nihayet dün çözüldü. Bir süreden beridir bildiğiniz gibi CTP, UBP’yi adeta köşeye sıkıştırmış erken seçime zorluyordu. Sonra ne olduysa oldu bir anda CTP ağız değiştirdi ve UBP’ye ilginç bir teklif sundu; “Adayınızı belirleyin seçilmesine destek olalım” dendi. Derken 15 Kasım kutlamaları oldu bu arada. Türkiye Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz adaya geldi ve ne olduysa oldu artık, UBP’li vekiller tekrardan seçimin yapılmasına ve gösterilecek adaya ki o da Ziya Öztürklerdi destek verme kararı aldılar. Öyle de oldu. Ziya Öztürkler 21 ret cevabı ki ikisi de UBP’den geldi 27 evet oyuyla yeniden Meclis Başkanı seçildi.

Canlı yayındaydım. Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe’nin son derece saygılı ve makul konuşmalarına tanık oldum ve kendi kendime sanki de UBP-CTP arasında bir centilmen acreement var dedim. İlk tur sayımı yapıldı ve Ziya Hoca seçildi. Hayırlısı olsun tabii. Ziya hoca sevdiğimiz değer verdiğimiz son derece kıymetli bir siyasetçidir.

İkinci olarak Meclis Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe de seçildi. Fazilet hanım da 27 evet aldı. Takip etmedim ama yanılmıyorsam birinci turda onun da seçimi bitti. Açık konuşmak gerekirse Fazilet hanıma bu görevin çok yakıştığını söylemem lazım. Fazilet Hanım’ı görevinde son derece başarılı bulduğumu ifade etmem lazım.

Yani anlayacağınız şimdi dengeler yerine oturdu. Peki herkesin hepimizin sorduğu soru bu “neden bu kadar beklendi? Bu kadar rezilliğe gerek var mıydı?”

Durum net ve açık; Ankara devreye girdi ve bu iş böylelikle çözüldü. Peki buna gerek var mıydı? Yani UBP’nin kendi meclis başkanını seçmek için ille ki birilerinin devreye mi girmesi gerekiyor. Şık bir şey mi bu yani.

Koskoca Ulusal Birlik Partisi birlik bütünlük halinde kendi meclis başkanını seçemez mi yani?

HEDEFDE BAŞBAKAN VARDI

Olay çok açık ve nettir. Kurultayı kaybeden Taçoy ve ekibi sırf Başbakandan intikam almak için kim aday gösterilirse gösterilsin ret oyu verdiler çifte mühür vurdular, aklınıza gelen ne densizlik varsa yaptılar. Amaç Başbakan Ünal Üstel’i yıpratmaktı. Halbuki yıpranan UBP’nin itibarı oldu, kamuoyu önünde bu muhalif ekip Ulusal Birlik Partisini rezil ettiler, yetmedi kendi kendilerini de rezil ettiler.

BAŞBAKAN DERİN BİR NEFES ALMIŞTIR

Evet bu saatten sonra Başbakan Üstel derin bir nefes almıştır diye düşünüyorum. Artık hem Başbakan hem de Hükümet gönül rahatlığıyla önüne bakacaktır. Önümüzde bir bütçe var. Bütçe açık oylama olduğu için muhalif vekiller meclis başkanlığı seçimlerinde yaptıkları ayak oyunlarını yapamayacaklardır. Yaparlarsa deşifre olacaklar ve partiden atılma cezasına maruz kalabileceklerdir. Bu nedenle bütçede bir sıkıntı yaşanmayacaktır. Ama Erhan Arıklı’nın dediği gibi Meclis Başkanlığı sorunu aşılsa bile UBP içindeki sorunlar bitmeyecektir açıklamasına ben katılmıyorum. Çünkü meclis başkanlığında yapılan ayak oyunları hep gizli bir şekilde yapılmıştır ve bu ayak oyunlarını yapan herhangi milletvekilleriyse kamuoyu önünde linç edilmeyi göze alamazlar.

Ortada bir başarı var. Başbakan Üstel; %66 oyla eşi benzeri görülmemiş bir zafer elde etmiştir. Bu zafer hiç kimse tarafından gölgelenemez. Başbakan bu saatten sonra başarıyla önüne bakacak ve Hükümetin başı olarak Ülkeyi daha iyi noktalara götürebilmek için elinden geleni yapacaktır.

Ekonomik olarak çok zor ve kötü bir dönemden geçiyoruz; hükümetin bu soruna çareler üretmesi gerekiyor. Bakınız üreticilerin alacakları var üretici narenciyeciler para bekliyor, daha önemlisi okulların depremle ilgili tamiratları durmuş durumda. Bu konu son derece önemli buna Hükümetin ivedi olarak çareler üretmesi gerekiyor.

Başbakan bir rahat bırakılmadı ki adam bu sorunlara el atsın. Artık bu saatten sonra memleket için yorulmalı Hükümet edenler...

********************

Günün Sözü

'Demokrasiye muhalif en iyi kanıt, ortalama bir seçmenle bir beş dakika konuşmaktır.'

Winston Churchill

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Erdoğan Fidan19/11/24 07:52
Hade gözün aydın, abin rahatladı... Ama unutma ki en çok sen eleştirecen ünal abini, eminim... Çünkü, Ünal Bey memlekete hizmet peşinde değil; kendi koltuğu ve Ankaranın gözüne girme gaylesinde.. Bugüne kadar bir arpa boyu hizmeti olmadı mevcut hükümetin ve başbakanın bu ülkeye. Hatta o kadar yolsuzluk vs kapatılsın diye de üstün çabaları oldu abinin.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları