Enterkonnekte TOO LATE..

KIB-TEK'te 2016'ten beri kırmızı kodla çalan çanlar ve ayyuka çıkan resmi uyarılar dikkate alınmadı. 

Elektrikte arz güvenliğinin KKTC’de yıllardır tehlikede olduğunu herkes biliyor. 

Beklenildiği gibi yumurta kapıya dayanana kadar da kimseler bir şey yapmadı; 

Şimdi Türkiye'den bir kablo ile elektrik konusu nice tantanadır gidiyor... 

Aksi müstesna ve söz meclisten dışarı:  

KIB-TEK'e parti kontenjanından girip de hiçbir iş yapmayan, yan gelip yatan, fahiş ücretler yanında ütopik emekli ikramiyelerini kapanlar ile sözlerini bu takımın garantilenmiş istikbali için tertip edenler bu konularda en azından susmasını bilmeli!  

** 

Artık -modası geçmiş- de denmez. 

Ayıptır.  

Kelimenin tam anlamı ile çağdışı kalmış bir kuruma mahkûmiyet kaderinden kurtulmak gerektir... 

Doğrusu geç de olsa kurtulacağımız için sevinçliyiz...  

Tabi bu, eğer gerçekten de böyle olursa... !

Yoksa yine UBP'liler kurnazlık yapıp KIB-TEK'i hayatta tutacaksa o başka..! 

Malumunuz KIB-TEK CTP'den çok UBP'nin kalesidir...  

Sorun da esasen kurumun tedarik zinciridir... 

KIB-TEK yaşasın, diyenler aslında işçinin emeğini savundukları için değil, rantı gözetiyorlar.  

Yani AKSA'dan daha çok bizi seviyor değiller...  

** 

Tabi yeniden hortlayan ama bu kez "yumurta kapı" tadında konuşulan kablo ile elektriğin konnekte mi yoksa karşılıklı alışveriş demek olan enterkonnekte mi olup olmayacağı tartışma ve demeçlerin odağında... 

Bu mesele, yani kablonun enterkonnekte olup olmaması bundan 3-5 yıl önce önemli idi ancak şu an itibariyle ister konnekte ister enterkonnekte olsun fark etmiyor.  

KABLO ŞARTTIR... 

Yalnızca geride bıraktığımız yıl içinde neler yaşadığımız malum!  

Sadece yakıt gelmediği için zorunlu ya da tasarruf tedbiri diye belirsiz "kesintiler" takvimi yahut rutini de değil konu...  

En pahalı elektrik enerjisi, olmayan elektrikten daha mı kötüdür?  

Değildir…

** 

-Anlayanın bileceği üzere- Çin usulü kalkınma modeline geçmişiz hem madem, önümüzdeki dönemde enerji ihtiyacı da artacak... 

Öyle ya; 

Memleketin en önemli ihtiyaçlarından biri de (!) Güvercinlik'te yapılacak olan Organize Sanayi Bölgesi... 

Oradaki müstakbel (!) yüzlerce işletme ve enerjisi yoğun sektörler de ülkeye geldiği zaman ne yapacaklar? (!)  

** 

Bu ve bu hususta dahasını yazmaya bıktığımız sebepler nedeniyle kablonun ne suret, biçimde olup olmadığının hiçbir önemi yok...  

Kimin getirdiğinin de... 

Güney Kıbrıs'tan -hem de şahsa mahsus faturalandırma yoluyla- enerjiyi fevkalade pahalıya aldığımız ortamda kabloyu kimin getirdiğinin de; kimin çekeceğinin de ne önemi olduğunu tabi biri eğer çok isterse kendince anlatabilir. 

Bilmem kim dinler!  

** 

Şunu da söylemeden geçmeyelim;  

Bu konuları bilmedikleri halde Avrupa Birliği (AB) standartları konuşanlar ya da buraya "muhipleri" sıfatı ile atıf yapanlar da eğer isterlerse Brüksel'e "AB müktesebatı ada toprağına elektriğin en kirli hali olan Fuel oil ile mi yoksa Türkiye'den kablo ile mi gelse evladır?" diye yazılı olarak da sorabilirler...  

Pahalı ve çevre katili elektrik isteyenlerle değil tartışmak, konuşacak bir şey yok! 

Çünkü bu günleri öngörüp adım atmadılar...  

Yıllardır, KIB-TEK yatırım yapsın, demeyen kalmadı! 

** 

Bakınız;  

Bir süre daha böyle devam ederse eğer; keşke Türkiye'den BORU İLE SU geleceğine KABLO İLE ELEKTRİK gelseydi, diyecek noktaya düşeceğiz.. 

Ayrıca;  

Eminim ki "gerçek bir fiyatlandırma" ile KKTC’de müşterilerin -tuhaf bir biçimde- yüzde yüzüne bakan KIB-TEK'in ürettiği ve sattığından daha ucuz olacaktır... 

Yoksa siz dağ başına ev yapanların trafo payı, sayaç ve diğer maliyetler başlığı altında toplanmak istenen paralar nedeniyle güneş enerjisi ile aydınlanmayı daha uygun bulduklarını bilmiyor musunuz?  

Bu konuya bir tweet yeterdi: Enterkonnekte, too late...