Eziç'i de çıldırttılar…

MOBESE geldiydi gelecekti, gerekliydi değildi derken geldi. Güvenliktir şudur budur konularına diyeceğim bir şey yok. Geldiyse geldi. Hayırlısı. Ama önce malum Lefkoşa’nın merkezine yani Venedik Sütunu’nun (Dikili Taş) yanına bir direk diktiler. Sonradan iptal edip sökülse de, hangi aklın ürünüydü anlaşılır gibi değil.

Şimdi ise Eziç Premier’ın önüne dev gibi bir demir yapı kaldırdılar. Mehmet Eziç de haklı olarak isyan etti. Olacak gibi değil. Sanki binayı bloke etmek istercesine.

30 yıldan bu yana ülkenin her yerinde yeme içme standartlarının yükselmesine neden olan birisi Mehmet Eziç. Güvenle ve övünerek misafirimizi ve çoluk çocuğumuzu götürebildiğimiz çok az yerden birisi. Ne kumardan, ne kadın satarak, mafyacılık oyunuyla ne de yasadışı sanal bet oynatarak değil, alın teri ile senelerce çalışan ve devlete de vergi ödeyen birisi; bir işletme.

Kişisel tarihimde örnek alabileceğim ve herkesin alabileceği bir emek ve yıllar var Eziç’in geçmişinde.

Bunları yazmamın nedeni, her şeye rağmen bu yatırımları yapan böylesi kararsız ve belirsiz bir ülkede bu kadar istihdam ve katma değer yaratan birisini dahi nihayet isyan ettirdiler.

Hakikaten ayıp.

Bir iş yapacaksanız Allah aşkına önüne arkasına bir bakın. İnsanlar ve kurumlar zaten kıl üzerinde yaşıyorlar, moralleri yok edecek şekillerde çalışmaktan uzak durun.

Allah aşkına biraz ama en azından biraz duyarlı ve estetik olun.

İnsanlar dünyanın bir yerlerinde hangi estetik ve insani kaygılar içinde bir bakın. 100 yıl önce Atatürk’ün bir ağaç için ev taşıdığını bir düşünün. Artık bu ülkede de 21. yüzyılı yaşadığımızı hissedelim. İnsanları, hele hele sonradan görme olmayan, bir gecede zenginleşmeyen, pis işlerle adı anılmayan tertemiz yatırımcıları bir düşünün.