Dünyamız ve karmaşamız, 2023

2023 yılındaki ilk kez köşe yazımı yazıyorum… Bu yüzden nasıl bir yılın bizleri beklediğine dair düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum...

2022 yılından çok da farklı bir başlangıç olmadı, hatta dünya genelinde daha da karmaşık bir sürecin bizleri bekliyor olduğunun izlerini gördük diyebilirim.....

Rusya-Ukrayna Savaşı devam ediyor...

Savaştan ve yaptırımlardan dolayı Avrupa’da enerji krizi derinleşiyor, kısa sürede alternatif enerji kaynaklarının yaratılmasının zor olduğu kanıtlanıyor...

Avrupa Birliği ülkelerinde tasarruf kelimesi enerji bağlamında sürekli kullanılıyor...

Tasarruf nedeniyle bazı ülkelerde okullardaki yüz yüze eğitim bile haftada 2 yada 3 güne indirildi...

Çatışma bölgelerinden göçmen akımı devam ediyor...

2022’nin sonuna gelindiğinde Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin bir çoğunda %20’nin üzerine çıkan enflasyon söz konusu olmuştur... Bu artış sürecinin 2023 yılında da devam etmesi pek muhtemel... Bunun aksi bir durumu olursa o da ekonomide durgunluğun derinleşmesi demektir...Bu da işsizliğin yükselmesi...Kısacası AB coğrafyasındaki krizin daha geniş kitleleri etkilemesi söz konusudur...

Tüm bunlara savunma harcamalarının da artacağını eklersek AB coğrafyasının vay haline, bu sadece AB coğrafyasıyla sınırlı değil tabii ki, Britanya ve AB dışında kalan diğer Avrupa ülkeleri için  de 2023 zor geçeceğe benziyor...

ABD’de Biden iktidarının muğlak bir çizgideki varlığı devam ederken, yeni krizlerin kapıda olduğu pek muhtemel...

Rusya ise askeri harcamalarını artırırken, kendi içerisinde bazı zorlukları daha fazla hissediyor, Çin’de ise Koronavirüs mevzusu hala gündemdeyken, Kuşak-Yol projesinin 2022 yılında sekteye uğramasını nasıl aşacağına dair sorular soruluyor !

Jeopolitik kaygılar ve güvenlikleştirilen göç konusu tüm devletler için öncelikli oluyor !

AB içerisinde uyumdan bahsetmek çok zor, örneğin İtalya’daki iktidar Fransa’yı neo-kolonyalizmle suçluyor vs.

Brezilya’daki siyasi gerilim devam ederse küresel anlamda ekonomi ve finans piyasalarının ayrı bir dalgalanmaya gitmesi pek muhtemel... Kahve, şeker ve petrol fiyatlarında yeniden bir patlama olursa şaşırmayalım!

İsveç ve Finalandiya’nın NATO üyelikleri hala gündemde, ancak özellikle İsveç’in geçtiğimiz hafta yaşananlardan sonra üyelik mevzusu oldukça zor gözüküyor !

Türkiye’de jepolitik ve güvenlikleştirmeler öncelikli dış politika konuları olarak ortaya çıkarken, ekonomideki sıkıntılar ve yaklaşan seçimler nedeniyle iç siyasette gerilim göze batıyor...

Akdeniz genelinde suların ısınması da söz konusu! Suriye’den Libya, Mısır ve Kıbrıs’a kadar yeni gelişmeler bizleri bekliyor !

5 Şubat 2023’te Güney Kıbrıs’ta yapılacak olan Devlet Başkanlığı seçimi de Güney Kıbrıs’ta siyasetin merkezine oturmuş durumda...

KKTC gerçeğine dönecek olursak uluslararası sistem içerisindeki siyasi ve ekonomik gelişmelerden etkilenmemiz kaçınılmaz... Buna bir de altyapısı çökmüş, üretimi ve verimliliği öncelikli görmeyen bir geleneğe sahip olmamızı da ekleyince işimizin oldukça zor olduğunu söyleyebiliriz...

2023 resmi pek hoş gözükmüyor, ancak üretim ve verimlilik üzerine odaklı politikaları yaşama geçirebilirsek yine de bu süreci en az zararla atlatabiliriz... Ancak öncelikle toplumsal anlamda büyük bir zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var...

2023’te reflekslerimizi geri plana atarak, rasyonel, üretim odaklı, verimliliği artıran, toplumcu ve  yeni sürdürülebilir bir yapılanma  için çalışalım diyorum...