Para orada, uzanıp alın...
Müteahhitler Birliği Başkanı Cafer Gürcafer’in Yenidüzen’deki röportajını okumayan varsa okusun. Hele hele birkaç yüz milyon için kendini paralayan hükümet, iyice okusun.
Okuduktan sonra başka hiçbir iş yapmasın. Ve bu işin üstüne gitsin derim.
Ne diyor Gürcafer sevgili Faika Kişi ile yaptığı söyleşide?
"Atıl durumda 20 milyar TL var, almıyoruz."
'Alamıyoruz' değil.
Almıyoruz. Almak için uğraşmadık. Almak için çaba sarf etmedik. Alacağımızdan haberimiz yoktu.
Ne derseniz deyin. Para orada, gidin alın.
94 bin mülk sözleşme ile el değiştirmiş. Devletin bu el değiştirmelerden doğan vergi payını alması gerekiyor. Gitsin alsın.
Dediğim gibi kimse başka hiçbir iş yapmasın.
Bizim açık 5 milyar değil miydi?
Bütün sorunların kaynağı. Demokrasimize yapılan müdahaleye izin vermek durumunda oluşumuzun nedeni bu değil mi?
Alın işte size 20 milyar.
Cafer Gürcafer, "yüzde 50’sini almayı başarırsak..." diyor. Ben yüzde 25’ine fitim şimdilik. O biriken yüzde 25 maaş konusunda bu yılki sorunumuzu ortadan kaldırır. Maaş için borçlanmayı, devleti daha fazla borçlanma faizi altında ezmeyi önler.
Yüzde 25 değil de daha fazlasını tahsil etse devlet AKSA’ya olan borcumuzu da öder miyiz? Öderiz.
Birkaç milyar TL’cik ile yeni bir havayolu kurulur mu? Kurulur.
Eksik ilaçlar alınıp kronik hastalara bol bol dağıtılır mı? Dağıtılır.
Belediye Reformu’nun sıkıntısız gerçekleşmesi için yapılması gereken fonlamalar yapılır mı? Pekala yapılır.
Ekonomiyi canlandırmak için gerekli görülen yeni sınır geçiş kapılarının önünde duran Polis istihdamı yapılabilir mi? Elbette.
20 milyar TL be arkadaşlar.
Büyük para.
Devletin yıllık bütçesinden fazla.
Bitti mi? Elbette hayır.
Biraz karıştırdım.
Cafer Gürcafer’in ortaya koyduğu 94 bin sözleşme rakamı. Tapusu çıkmış olanlar. Yani bu 94 bin dosyanın dışında henüz tapusu hazır olmayanlar var. Onların kaç tane olduğunu sadece Allah biliyor sanırım. Diyelim ki buradan da bir 5 milyar TL’cik çıksa.
Biraz daha karıştırınca. Avukatların üzerinde yeddi emin olarak bulunan mülklerin en az 30 bin dosyadan ibaret olduğunu öğrendim. Bir 7-8 milyar TL’cik de burada yatıyor.
Bu parayı kullanıp ekonomiyi büyütürseniz zaten, bütçe de büyür, büyüyünce, maaş giderlerinden ibaret bir devlet bütçesi olmaktan çıkar. Devlet yatırım yapar. Yapılan yatırım, tasarruf getirir, gelen tasarruf daha fazla yatırım imkanı sağlar. Ve böylelikle zincir uzar gider ve bu minicik ülke kurtulur.
Dediğim gibi, bu sözleşme ile satılan mülklerin tapulaştırılıp vergilerinin bir tamam ödenmesi için bir zaman sınırı mı konur? Sözleşmenin geçerlilik süresi mi olur? Tapuların sözleşmeden 48 saat sonra hazır olması için bir sistem mi kurulur?
Bu sözleşme ile mal alıp satma bir zaman Emlakçılar Yasası ile hayatımıza girmişti. Birçok mağduriyeti de önledi. Ancak devlet mağdur oldu süreç içerisinde. Çünkü denetimsizlik bu yasanın da suiistimaline neden oldu.
Nasıl mı?
Sözleşme ile mal al ya da sat. Sözleşmeye binde 5 pul yapıştır, sözleşme tapu yerine geçsin. Bir başkasına da devredeceksen yine bir sözleşmecik. Yine binde 5.
Halbuki devletin alması gereken yüzde 6 tapu harcı, yüzde 5 KDV ve yüzde 4.25 stopaj var. Bu paralar birilerinin cebinde ya da banka hesabında dururken, devlet tabiri caizse 'gırak gırak' ediyor.
Başbakana işini öğretmek haddimiz değil ama ‘ota boka’ Yasa Gücünde Kararname çıkarabilen hükümetler, mülk alım satımı ile yapılan sözleşmeler, üç ay içerisinde tapudaki işlemleri tamamlanıp, sözleşme tapuya dönüşmezse sözleşmeler geçersiz sayılacak dense, bu cepler ya da banka hesaplarındaki paralar devletin kasasına bir tamam girecek.
Para orada. Uzanıp alın.
Uzanıp alın ki bu ülkeyi yönetebilesiniz.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.