Yapay Zekâ’ya sordum…
Yapay Zekâ (Artificial Intelligence - AI) artık günlük hayatımıza hızlı bir şekilde girmeye başladı. Pek ilgilendiğim bir konu değildi… Ta ki çamaşır makinemizi tamire gelen tamirci ile sohbetimize kadar!
Kültürlüdür bizim beyaz eşya tamircisi. Gaz ocağı ve çamaşır makinemizi birkaç yıldan beri tamire gelir. Kitap sevgisini paylaştığımız için, ve çenesi oldukça düşük olduğundan, yarım saat sürmesi gereken tamiri iş bir buçuk saat alır. Geçenlerde onu tekrar çağırmam gerekti. Konu nasılsa yapay zekâdan (YZ) açıldı. Bana cep telefonundaki uygulamayı nasıl kullandığını gösterdi. Şok oldum. Hemen ben de ChatGpt uygulamasını indirdim. Geçen haftadan beri onunla oynamaktayım. Aynı gün dinlediğim bir şarkıda geçen “Zühtü” ismini takdığım uygulamadan bana bir Kıbrıs kahvaltısı yapmasını istemedim!
Zühtü’ye İngilizce şu soruyu sordum: Bana 70’li yıllarda yaşam hakkında 150 kelimelik bir paragraf yazar mısın lütfen? Robot da olsa kibar olmalı insan! Sonra bunun Türkçe çevirisini yapmasını istedim. Anında müthiş bir analiz çıktı karşıma.
Bu sefer de direkt olarak Türkçe, “Kıbrıslı Türklerin 1960'lardaki yaşamı hakkındaki kısa bir paragraf” yazmasını istedim. Buyrun:
“1960’lı yıllarda Kıbrıslı Türklerin yaşamı, adanın siyasi yapısındaki değişiklikler ve toplumsal çalkantılarla şekillenmiştir. 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Kıbrıslı Türkler ve Rumlar ortak bir devlet çatısı altında yaşamaya başlamış, ancak kısa süre sonra etnik gerginlikler artmıştır. 1963’teki Kanlı Noel olayları sonrası Kıbrıslı Türkler, karma bölgelerden çekilerek daha güvenli gördükleri Türk bölgelerine yerleşmişlerdir. Bu durum, onları ekonomik ve sosyal hayatını önemli ölçüde etkilemiştir. Eğitim, sağlık ve iş imkanlarına erişim zorlaşmış, birçok aile geçimini zorlukla sağlamıştır. Toplumda dayanışma duygusu artmış, insanlar birbirine destek olarak yaşamlarını sürdürmeye çalışmıştır. Kısıtlı kaynaklara rağmen kültürel değerlerini korumaya çalışan Kıbrıslı Türkler, bu dönemde kimliklerini daha da pekiştirmiştir. 1960’lar, onların tarihinde zorluklarla yoğrulmuş ancak dirençli bir dönem olmuştur.”
YZ konsepti 1940’lı, 1950’li yıllarda İngiliz bilgisayar bilimcisi Alan Turing ile başladı ama YZ’nın esas geliştiricisi Amerika Stanford Üniversitesi Profesörü John McCarthy olarak bilinmektedir. McCarthy bu terimi ilk kez Dartmouth Konferansı’nda kullanan kişidir. Günümüzde YZ 2000 yılından itibaren çok yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. Yıllardan beri kullandığımız Siri, Alexa, Copilot gibi uygulamalar YZ’nın basit türleridir. Ama planlanan değişim YZ’nın insan beyni gibi çalışmasını sağlamaktır. Ne iyi ki beynimizin tam olarak nasıl çalıştığı hakkındaki bilgiye bilim henüz ulaşmış değil. Yoksa şimdiye kadar YZ araçları insanları yönetiyor olacaklardı.
Ankara Bilim Üniversitesi (ABÜ) 7’nci Verimlilik ve Teknoloji Fuarı’nda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş’un YZ hakkında söylediklerini medyadan okuduk:
“Özellikle yeryüzünde devam eden şeytanı bir oyunun parçası olan 'insansızlaştırma' sürecinin bir aracı olarak yapay zekânın kullanılmasına müsaade etmemeliyiz.”
Kaynak: Oda TV.
YZ’nın da diğer teknolojik yenilikler gibi saymakla bitmeyen çok olumlu yönleri vardır. Yaşamın her alanında halen sağladığı olumlu değişimlerin giderek artacağı şüphesizdir. Ne kadar da Numan Kurtulmuş’un hayretler içinde okuduğum görüşlerine katılmasam, ben şahsen birçokları gibi YZ’nın olumsuz etkilerinden oldukça endişeliyim… Özellikle geçtiğimiz günlerdeki deneyimlerimden sonra.
Her teknolojik gelişim gibi YZ da kötü amaçlarla kullanılmaya açıktır. Nitekim masum insanların ölümü ile sonuçlanan savaşlarda, kasıtlı olarak yayılan haberlerde ve daha birçok alanlarda bu şekilde kullanılmaktadır. Sosyal medyada dünya liderlerini çiftetelli oynarken, halay çekerken görüntüleyen paylaşımlara gülmekteyiz ama ileride YZ’nın çok daha sinsi kullanılışına hazırlıklı olmalıyız.
Şimdiden film yıldızları, öğretmenler, diğer akademisyenler, birçok alanlarda çalışan teknisyenler ve işçiler işlerini kaybetme korkusuyla yaşıyorlar. Aralık 2022 tarihinde “The Safe Zone” isimli kısa film, YZ tarafından yazılıp yönetilen ilk film oldu.
YZ’nın eğitim, sanat ve diğer alanlarda yaratıcılık için yapacağı olumsuz etki endişe vericidir. YZ yaratıcılığı geliştirmek için kullanılırsa ne âlâ. Ancak yaratıcılığın yerini alırsa bu felaket olacaktır.

Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.