Sorun da çözüm de bizim olmalı

Yayın Tarihi: 14/08/24 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Küçük toplum, büyük sorunlar, ya da topluma göre büyümüş meseleler.

Bir kere dünya bizim etrafımızda dönmüyor.

Bunu bileceğiz ve en başta kendimiz için, kendimize yakışanı yapacağız.

Dünyanın her yerinde sorunlar var, büyüyor, yaşanıyor ve bir şekilde aşılıyor.

Bunun adı başarmaktır, başarmaya, çözmeye, çabaya alışmak gerek.

Yaşadığımız sorunları, her daim başkasına yüklemek, sorumluluktan kaçmak, çözümü ve çözüm alanlarını da başkalarına bırakmaktır.

Sorunlar bizim, çözümler de bizim olmalıdır.

Bunları yapabilecek, insan kaynağına, potansiyele ve enerjiye sahip bir toplumuz.

Kendimizi ve yapabileceklerimizi küçümsemeyelim.

Sorunları da sahiplenelim, çözümleri de.

Elektrik sorunu mesela, kabul edelim, çok ciddi bir sorun yaşanıyor ve çözüm gittikçe ağırlaşıyor.

Bu ağırlaşma, sadece enerji kaybı ile değil, çözümün ekonomik olarak maliyet anlamında artması, psikolojik ve sosyal yönden toplumu olumsuz olarak yönlendirmesi, hepsi birleşince çok taraflı bir sorunla yaşıyoruz.

Sorun sadece KIB-TEK ve çalışanlarının olmadığı gibi mevcut iktidarın da değil.

Ortada, siyasi iktidarı aşmış bir sorun var, çözümü de sadece iktidar üstlenmemeli, fakat bir an önce çözüm yollarını üreterek, siyasi taraflar, sivil toplum örgütleri ile yol haritasını belirlemelidir.

Bir planlama için geç bile kalındı ve iktidarın enerji konusundaki krizi yönetemediği, her gün daha da belirginleşiyor.

Elli yılda, gelinen nokta, enerji üretimi, kaliteli elektrik üretim ve dağıtımı, fiyasko ve skandallar ile anılıyor.

Kendi içimizde birbirini yemek ve siyasi hırslar uğruna birinin başarısızlığına sevinmek, hiçbir sorunu çözmediği gibi, toplum olarak bizlere “başarısız” damgasını vurulmasına da sebep oluyor.

Nasıl olur, plan var mı, nereden başlanmalı, bilemiyorum.

Bunu ülkeyi yönetenler, yönetmeye talip olanlar, mevcut durumu sadece eleştirenler bulacak, planlayacak.

Elektrik sorununda öyle bir noktaya gelindi ki, herkes çaresiz, konuşmaktan, sözden, ya da eleştiriden öteye gidilemiyor.

Bugünkü durum sürdürülebilir değildir.

KIB-TEK ve EL-SEN’in vatandaşla karşı karşıya gelmesi, aynı zamanda siyaset için kullanılması son derece yanlış ve büyük bir HATADIR.

Her gün yaşanan kesintiler sırf KIB-TEK’le ilgili olmasa da toplumsal tepki büyüyor, kuruma mal ediliyor, haklılık kaybediliyor.

Her türlü tepki, haklı olunan ne varsa sıfırlatır, desteksiz hiçbir mücadele başarılı olmadı, olamaz da.

Toplumsal destek, en etkili sonuç alma yoludur.

KIB-TEK yatırım istiyor mu, istiyor.

Bunu konuşmak bile abes, o eşiği artık geçtik.

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN) önemli, ciddi iddialar da bulundu;

“KKTC’deki elektrik üretimi için alarm zilleri 13 gündür sürekli çalıyor. Kötü ve kalitesiz yakıt, jeneratörlere ciddi zarar veriyor ve bakım ekiplerinin tüm gayretlerine rağmen sistemi çökme tehlikesi ile karşı karşıya getiriyor

Teknecik’teki dizel jeneratörlerde son 13 günde birbiri ardına 36’dan fazla yakıt pompası arızası meydana geldi. Oysa ki aynı jeneratörlerde 1 Ocak 2024’ten 26 Temmuz’a kadarki yedi aylık sürede meydana gelen toplam arıza sayısı sadece iki. 13 günlük arızaların tamir maliyeti ise yaklaşık 2 milyon Türk Lirası olarak hesaplandı.”

Bunları dikkate almamak mümkün değil.

Her gün nüfusu artan, yapılaşma, yetersiz kapasite, yıpranmış altyapı, yatırımlarla ilgili şaibeler, iddialar, üzerinde sonuç alıcı olarak durulması gereken, cesur, yenilikçi, radikal kararların geciktirilmesi.

Bakınız, belki çok büyük bir haksızlık olacak ama;

Kimsenin umurunda değiliz, ne biz ne de sorunlarımız.

Başka yerlerde, başka sorunlar, başka hayatlar yaşanıyor.

Kimsenin önceliği Kıbrıs, Kıbrıslı Türkler değil.

En başta, kendi işimizi kendimiz yapmalı, büyüttüğümüz sorunları çözmeye odaklanmalı, ortak sorunlara, ortak çözümleri bulmaya çalışmalıyız.

Sorun bizim, hepimizin, çözüm de bizim olmalı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları