Bu açıklamalar öyle bir ters tepecek ki...

Oktay Saral, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Danışmanı. Bir sürpriz yaptı ve Başbakan Ünal Üstel’i hedef alan bir açıklama yaptı. Başbakana Boşbakan dedi ve Rumculukla ithaf etti deyim yerindeyse. Görevden alınır mı bilemeyiz. Türkiye-KKTC ilişkilerinin zedelenmemesi için görevden alınması lazım. Sağcısı solcusu herkes Başbakan Ünal Üstel’e destek çıktı. Oktay Saral da açığa alınan imama destek çıktı.

Net bir dille ifade etmek isterim ki çok tehlikeli bir oyun oynanıyor. Daha önce de yazdım yine yazmakta fayda görüyorum; KKTC, Türkiye değildir. Kıbrıslı Türklerin kendilerine has örf ve adetleri vardır. Bu nedenle Kıbrıs’ta hiçbir zaman Din olgusu tutmamıştır tutmayacaktır da. Bu din üzerinden ısrarla sürdürülmeye çalışılan ayrımcılık ve nefret söylemlerine artık bir son verilmelidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Oktay Saral ile herhalde aynı düşünmez ve sözlerine katılmaz diye düşünüyorum ama gelin görün ki Saral, Türkiye Cumhurbaşkanının danışmanı. Ağzından çıkacak her kelime her cümle doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da kapsar, zaten bu nedenle son derece tehlikeli buluyorum bu söylemleri.

Böyle devam edilirse çok gitmez bu adada Türkiyeli Kıbrıslı ayrımcılığı hortlayacaktır ve bu son derece tehlikeli bir durumdur. Mesele ağır ağır bu dediğim noktaya gidiyor. Buna artık birilerinin dur demesi gerekiyor. Son derece şaşırtıcı da buldum, Başbakan Üstel’in kendi bakanlarından ve hükümet ortaklarından önce CTP’li belediye başkanları vekilleri Başbakana sahip çıktı. Doğru da yaptılar zira bu Ünal Üstel’den ziyade devletin bir makamına yapılmış bir saldırıdır. Halk der ki döversem başbakanımı ben döverim ama başkasına dövdürmem, olay aynen budur.

Bakınız YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı yapmayı planladıkları mitingi iptal kararı aldı ve bunu parti MYK’sında gündeme getirecek. Doğru da yapıyor. Kimse Kıbrıslı Türklerin Türkiye sevgisini tartıştırmamalı. Eğer bu yapılırsa iki toplum ve ülke arasındaki ilişkiler ciddi zarar görür. KKTC’de öyle bir halk var ki Ankara’nın hassasiyetlerine önem veriyor ve istekleri doğrultunda hareket ediyor. Son cumhurbaşkanlığı seçimleri buna en bariz örnektir. Ama böyle devam edilirse bu ters tepecek ve Ankara’dan gelen istekler ve ricalar Kabul görmeyecek. Mesele oraya gidiyor. Devlet büyüklerinin bunun farkına varması ve iki ülke arasındaki ince ayarı ona göre yapması gerekiyor.

Zaten Kıbrıslı Türk dediğiniz kaç kişi kaldı bu ülke de, çantasını alan kaçıyor göç ediyor, her geçen gün adadaki Kıbrıslı Türk nüfusu azalıyor. Kıbrıslı Türk kardeşlerimizi Kıbrıslı Türk kardeşlerimiz bir 20 yıl sonra Kıbrıs Türk kardeşlerimiz de kalmayacak. Dostlar alınmasın ama gerçekler böyle.

Hamitköy İmamının açığa alınması son derece doğru bir karardı. Söz konusu imamın Vakıflar idaresindeki geçmişi pek de parlak değil bunu da söylemek lazım. Ayrıntılara girmek istemiyorum ama gerekirse gireriz de. Kardeşim Kıbrıslı Türkler rakı da içer oruçta tutar, bu böyle bir halk yani bu kadar zamandır bunu öğrenemedi kimse. Kıbrıslı Türklerin bazı hassasiyetlerine dokunmamak lazım.

Bakınız net söylüyorum, bildiğimiz kadarıyla Ankara Hükümetinin Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar’dır. Her ne kadar olmadığı ve Ankara’nın kararsız olduğu dedikoduları yapılsa da bildiğimiz kadarıyla bu böyledir. Net söylüyorum size bu şekilde devam edildiği sürece Tufan Erhürman bu seçimleri açık ara farkla kazanacak ve UBP tabanı Tatar’a değil Erhürman’a oy verecektir.

Bazı yerlerin bunu iyi idrak etmesi ve anlaması lazımdır. Artık bu Kıbrıslı Türk düşmanlığına bir an önce son vermeli ve Kıbrıslı Türklerin de varlığına saygı gösterilmelidir. Bu yapılmak yerine nefret tohumları ekilmeye devam edilirse hiç tasvip etmediğimiz yerlere hizmet etmiş olunur.

Muhtemelen Saral görevden alınmayacak. Güya toparlayıcı bir twit daha attı ama son attığı twit yine yaptığı gafı giderici ve düzeltici olmadı. Bakalım görelim bakalım ne olacak.

******************

Günün Sözü

"İşleyebileceğiniz en büyük günah, başkasından nefret etmek değil, ona kayıtsız kalmaktır."

Bernard Shaw