Bir seçim daha geçti… Next!
Yaklaşık 6 ay ertelenen seçimler en nihayet dün yapıldı ve yerel yönetimlerin yeni yöneticileri seçildi.
Seçimi yorumlamak için nasıl bir makale yazayım diye düşünüyorum ama sanırım bu işi iki ayrı şekilde yorumlamak gerekecek: Birincisi 6 büyük belediyede ortaya çıkan sonuçlar, ikincisi ise birleştirilen belediyelerde ortaya çıkan sonuçlar.
Ancak sadece kazananlar üzerinden değil, birtakım başka önemli sonuçlara da dikkat çekmek gerekir. O yüzden başlıklar halinde yazarak gideceğim…
Harmancı fenomeni… Yeni bir lider doğdu…
Açıkçası kazanacağından emindim ama 40-42 bandında bir sonuç bekliyordum. Dolayısıyla yüzde 50’ye dayanan oy oranı ile memleketin en büyük partilerini silindir gibi ezip geçen bir aday var. Hem de şüphesiz. İşte Mehmet Harmancı, hem Başkent Lefkoşa’da daha önce sadece Mustafa Akıncı’nın gerçekleştirdiği 3 kez seçim kazanma başarısını tekrarladı hem de10 bin oy barajını geçerek muhteşem bir zafere imza attı. Kendisini kutlarım. Bu bağlamda 25 Aralık seçimleri yeni bir liderin doğumudur demek hiç de yanlış bir ifade olmaz. Özellikle Z kuşağını yakalaması, samimi bir görüntü çizmesi, dürüst olması, parmağının ardına saklanmaması kazandığı zaferin mihenk taşları olmuştur. Seçimin yıldızı ve en değerli oyuncusu odur.
Girne ve Mağusa’da UBP seçmeni partisini cezalandırdı
Başlığa bakarak bu yerlerde kazanan Murat Şenkul ve Süleyman Uluçay’ın zaferini küçümsemeye çalıştığımı sanmayınız. Bilakis her iki adayın da başarısı çok büyüktür, ikisini de kutlarım. Ancak Girne’de ülke genel katılımının yaklaşık yüzde 10 altında (%58) olan katılım oranı tek bir şeye işaret ediyor: UBP seçmeni sandığa gitmedi. Bunun tam tersi bir biçimde, ülke genel katılım ortalamasının 4.5 puan üstünde (%72) gerçekleşen Mağusa seçiminde ise UBP seçmeni sandığa gitmiş ancak kendi adayına oy vermemiştir. Neticede CTP, 2014’te kaybettiği iki belediyeyi geri alarak büyük başarı sağlamıştır. Sadece bu iki sonuç bile UBP için büyük bir kavga, hesap verilemez durum demektir, başka da bir şey değildir. Bu noktada sevgili Zeki Çeler’i de tebrik ederim. Aldığı oy gerçek bir başarıdır.
Seçim sonuçlarına göre 6 büyük belediyeden 3 tanesini CTP kazanmıştır, UBP ve ittifak ise 2 yerden olumlu sonuç alabilmiştir. Ancak bence bu sayı 1’dir çünkü Omorfo’da 7. kez zafere uzanan Mahmut Özçınar’ın bu zaferi kendisine aittir. Hatta bence kent de artık ona aittir. Dolayısıyla UBP ve ittifak, sadece İskele’de seçimi kazanmıştır ki o da hiç yeterli değildir. Bence UBP sadece İskele ve bölgelerinde zafer kazanmasını genel bir zafer olarak sunamaz. Başbakan sonuçların açıklanması sonrası tam da böyle yapmaya çalışmış ancak kimseleri inandıramamıştır. UBP en önemli kalesi olan Mağusa’yı en büyük rakibine kaptırmıştır. Başbakan vekili olduğu kenti rakibine kaptırmıştır. Bütün bunlar bir zafer değil, acı bir mağlubiyetin belirtileridir.
İttifak kağıt üzerinde kaldı…
Seçimler öncesinde büyük tantana ile kurulan hükümet ittifakı, nispeten Türkiyeli oyların ağırlıklı olduğu İskele hariç hemen hemen tüm yerlerde kağıt üzerinde kaldı, çalışmadı. Çatalköy-Esentepe Belediye Başkanlığını kaybeden Cemal Erdoğan’ın seçim sonrası attığı “Ceyhun Hocayı tebrik ederim ama en çok Erhan Arıklı’yı tebrik ederim” demesi çok dikkat çekiciydi. Bence bu daha başlangıç, devamı gelecek. Hatta bana sorarsanız 3’lü iktidarın yavaş ölümü seçim sonuçlarının ortaya çıkmasının ardından başlamıştır. Ha bu ölüm 2 gün sürer, 2 hafta sürer ya da 2 ay sürer bilemem.
Tufan Hoca haklı çıktı…
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, seçim öncesi ve seçim sırasında yaptığı konuşmalarda, yerel seçim sonuçlarının genel seçime yol açacak sonuçlar ortaya çıkaracağını iddia edip duruyordu. Açıkçası ben buna pek ihtimal vermiyordum. Ama büyük şehirleri kaybeden, Lefkoşa’da silinen, Girne’de 4 belediyeden 3 tanesini kaybeden UBP’nin önce parti içi hesaplaşma ardından da muhalefet baskısına dayanamayacağını düşünüyorum. Seçim sonrası konuşan YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı “halk hükümete uyarı verdi” diyor ama bence uyarıdan çok darbe vurdu. Bence erken genel seçim çok yakın bir zaman sonra gündeme gelecek ve muhtemelen 2023’ün yaz aylarında yeni bir seçim daha yaşayacağız.
Birleştirilen belediyeler UBP’ye yaradı
Eğer adına belediye reformu denilen şey gerçekleştirilmeseydi ve bölgeler aynı kalsaydı Ahmet Benli, Cemil Sarıçizmeli ve Hasan Öztaş bu seçimi hiçbir şekilde kaybetmezdi. Suphi Coşkun da kaybetmezdi. Ancak stratejik olarak atılan bu adımlar sonrası UBP adayları buralarda seçimi kazandı. Toplam 8 birleşik belediyenin 4 tanesini kazanan UBP bu anlamda fayda görürken, Çatalköy-Esentepe ile Mesarya’yı kaybetti. Mesarya’da bölünerek seçimi kaybeden UBP, Lapta-Alsancak’ta da bölünmesine rağmen seçimi kazanmayı bildi. Gerçi o zaferi Fırat Ataser’e yazmak lazım ama sayı olarak UBP’ye yazmak zorundayız.
Bir efsanenin sonu… Benli kaybetti…
KKTC’nin belki de gelmiş geçmiş en iyi ve en başarılı belediye başkanlarından birisi olarak tarihe geçen Ahmet Benli de maalesef birleştirme kurbanı olmuştur. Ancak bir gerçek var ki Hüseyin Amcaoğlu da çok güçlü bir rakipti. Keşke Benli başkan 5. kez aday olmayıp da zirvede bıraksaydı diye düşünmeden edemiyorum. Belli ki Alayköy ve Yılmazköy Amcaoğlu’na çalıştı. Yenikent de onun aleyhine çalıştı. Ha Alayköy neden ve niye öyle çalıştı, bence onu CTP örgütüne sormak lazım. Yine de ona teşekkür etmemiz gerekir. Ülkeye belediyecilik nasıl yapılır öğrettiği için…
32 yıl sonra bir ilk…
KKTC tam 32 yıl sonra ilk kez (ve tarihte ikinci kez) bir kadın aday belediye başkanı seçildi. 1990’da bir cinayete kurban giderek hayatını kaybeden Akıncılar Belediye Başkanı Sevim Akbaş’ın ardından birleştirilen şekliyle Büyükkonuk-Mehmetçik’ten UBP adına seçime giren Fatma Çimen Tuğlu, çok güçlü bir rakibi geride bırakarak başkanlığa uzandı. Keşke bu zaferi sevgili dostum Cemil Sarıçizmeli’ye karşı kazanmasaydı ama yapacak bir şey yok. Öte yandan şimdilik 18 belediyeden sadece 1’i kadın ama bu kuşku yok ki sıfırdan daha büyüktür.
3 vekil aday da sandıkta kaldı…
Yanlıştı, en başından yanlıştı. Hele de CTP gibi belediyecilik vizyonu ile övünen bir parti için komple yanlıştı ama olan oldu artık. Demek istediğim vizyon sahibi bir parti, yerel ve genel yönetimler için adaylarını ayrı ayrı düşünür, böyle tepeden inme iş yapmaz. Bu noktada Sadık Gardiyanoğlu da sırf CTP’nin bu yanlış işine özenerek UBP tarafından kurban edilmiştir desek herhalde abartmış olmayız. Bu noktada diyeceğim bir başka şey ise halkın genel siyasete olan güvensizliğinin bir kez daha ortaya çıkmasıdır ki bunu tüm partiler değerlendirmek zorundadır. Yoksa çok daha vahim sonuçlar yaşanabilir…
Katılım oranı yükseldi… Ama siyasetin itibarı için değil…
2018 Yerel Seçimlerine göre yüzde 4.5, 2022 Genel Seçimlerine göre yüzde 8 artan katılım oranı dikkat çekicidir. Elbette yerel yönetimler gibi halk ile birebir temas kurma şansı olan bir husus ile, seçildikten sonra bir daha bölgesine bile gitmeyen vekillerin seçimi arasında fark vardır. Bu bağlamda yerel yönetimler seçimi daha çok kişiler üzerinden dönmekte, partiler geri planda kalmaktadır. Yaklaşık 1500 adayın türlü biçimdeki mevkilere aday olması da eşi dostu sandığa taşımıştır diyebiliriz. Yani siyaset dünyamız itibarını geri kazanıyor demek fazla zorlama olur…
Federasyon kazandı…
Lefkoşa, Mağusa, Lefke ve Girne, federal çözüm tarafının adaylarınca kazanıldı. Burada federal çözüm istenci kazandı sonucu tabii ki de çıkarılır. Hele de Mağusa’nın kazanılması çok önemli oldu. Mağusa halkı Maraş’ta atılan adımlara destek vermedi, onaylamadı. Seçimin benim açımdan en önemli sonucu da bu oldu. Çözüm umudu biz bitti demeden, bitmez.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.