CTP’nin bir sonraki başkanı kim olabilir?

Yayın Tarihi: 17/02/24 09:30
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+

2024 birçok siyasi partinin kurultayına tanıklık edecek. YDP, TDP, UBP derken, yıl sonuna doğru bir yerlerde de CTP kurultayı yapılacak.

Yukarıda saydığım partiler arasında en sorunsuzu TDP’nin olanı. Zeki Çeler tek aday ve parti de isminde uzlaşmış durumda.

UBP kurultayıysa Bermuda Şeytan Üçgeni tadında bir gizemle gündemdeki yerini koruyor. Ne zaman ve ne şekilde yapılacağı tam bir muamma. O yüzden bunu başka bir makalede değerlendireceğim.

YDP derseniz, aslında kurultay bugün yapılacaktı ama partide varılan karar uyarınca bu iptal edildi. Ara yol olarak tüzük kurultayına gideceklerini açıklamışlar. Belli ki son dönemdeki iddialar, iki adayın atışması, gerilen ortam bu ertelemeyi de beraberinde getirmiş durumda.

Ama bu makalenin konusu CTP’deki kurultay.

Bir kere, hemen herkes 2025 Cumhurbaşkanlığı seçiminde parti başkanı Tufan Erhürman’ın aday olacağını biliyor.

Gerçi Tufan Hoca tevazu gösterip “parti görev verirse kaçmam” diyor ama bunu siyasi kibarlık olarak görüyorum.

Bir başka gerçek ise Tufan Hoca’nın 2025 Eylül’de yapılacak olağan CTP kurultayında 3.dönem başkanlık süresinin dolmasından mütevellit, artık parti başkanı adayı olamayacağı durumdur.

Ezcümle, gelinen nokta, en geç bu yılın sonuna kadar CTP’de yeni bir başkan seçilecek ama esas soru bunun kim olacağıdır.

Unutmadan Tufan Hoca’nın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bağımsız aday olabileceği yönündeki iddialara da değinelim.   

Bendeki net ve kesin bilgi, Tufan Hoca’nın CTP’den aday olacağı yönünedir. Bunun da sebebi, daha önce Mehmet Ali Talat’ın seçimlere ‘bağımsız’ aday olarak katıldığında, bu duruma birçok CTP’linin tepki göstermesidir, içerlenmesidir.

Hatta o zaman yapılan yorumlar “biz CTP’liler cüzzamlı mıyız da böyle yapılıyor?” şeklindeydi. Dolayısıyla Tufan Hoca’nın böyle bir tasarrufu olmayacak diyebiliriz.

Ha bu arada, CTP’de başka bir Cumhurbaşkanı adayı da çıkabilir. Sonuçta parti bu adaylık için bir ‘münhal’ açacak.

Başka aday da başvurursa ne olur?

Tufan Hoca daha önceki başkanlık seçimlerine tek aday olarak çıktı. Şartı da “yarışlı seçim yapmam” şeklindeydi. Dolayısıyla bu konuda da aynı tavrı izleyeceğini düşünmek mantıksız değil.

Peki, Tufan Hoca sonrası CTP başkanı kim olacak? Esas soru bu.

Bu konuda son günlerde “olağan şüpheliler” dışında bir takım başka isimlerin de gündeme geldiğini duyar olduk.

Olağan şüphelilerden başlayacak olursak, parti Genel Sekreteri Asım Akansoy’u ilk sırada değerlendirmeliyiz. Daha önce de aday olan, hatta zamanında Ferdi Sabit Soyer’e çok az bir oy farkıyla kaybeden Akansoy’un bu göreve çoktan beri talip olduğunu biliyoruz. Parti içindeki bazası buna yeter mi derseniz, o konuya net cevap veremem. Bana sorarsanız, Akansoy’un en büyük sorunu yine Mağusa’dan ismi adaylıkta geçen Erkut Şahali’dir.

Yani Erkut Şahali de olağan şüpheliler arasındadır. Kendi programımda da sorduğumda “kendimi görev için yeterli görüyorum” demişti. Dolayısıyla iki Mağusa vekilinin de aday olduğunu söylemek zor değil. Ancak Erkut Şahali’nin de sorunu Akansoy gibi ama tersi. Yani iki aday birbirinin sorundur.

Olur da ikisinden biri diğeri yönünde çekilip, diğerine tam destek verirse, CTP’nin bir sonraki başkanı Mağusalı olabilir. Bunu yakında anlayacağız.

Öte yandan son zamanlarda adı adaylıkla anılmaya başlayan bir başka isim ise Sıla Usar’dır. Efsanevi Naci Talat’ın kızı kuşku yok ki bu mirasına sıkı sıkıya sarılmış durumda yoluna devam etmektedir.

Naci Talat’ın adı da her zaman iş yapmaya devam ediyor. Ama bu tek başına Sıla için yeterli olur mu derseniz, olmaz derim.

Bu arada CTP’nin diğer örgütlerinde de başkanlık konusunda hareketlilik olduğunu düşünüyorum. Mesela Girne’de.

Son iki seçimde çok büyük başarı sağlayan, Girne Belediyesini geri alan CTP’nin Girne Örgütü kendi adayını belirlemek için bir takım nabız yoklama işlerine girişmiş durumda. Burada ismi öne çıkan iki kişi var. Bir tanesi ilçe başkanı Ongun Talat, diğeri ise Belediye Başkanı Murat Şenkul.

Her iki isim de son dönemde adı parlayan isimler. Şenkul’un Girne’ye yeni bir hava getirdiği bir gerçek. Çok tartışılan birtakım açıklamaları da buraya not etmek gerekir. Ama benim şahsi düşüncem en az bir dönem başkanlıkta kaldıktan sonra parti başkanlığını düşüneceği yönündedir. Eğer önümüzdeki seçimi de kazanırsa bu konuda inisiyatif alabilir.   

Ongun Talat ise nihayetinde Mehmet Ali Talat’ın oğludur ama bu tek başına bir avantaj getirmez. İlçe Başkanlığı konusundaysa iyi gidiyor. Yaşının genç olması da bana göre bir avantaj. Aday olur mu diye ona da programımda sormuştum. Biraz şaşırmış, politik bir cevap vermişti ama ben bu işe gönüllü olabileceğini hissetmiş durumdayım.

Kısaca geçmişte Mağusa ile olan kıyasıya kavga, siyasi rekabet derken son dönede iyice güçlenen CTP Girne’nin başkanlık yarışında aktif olarak yer alacağını düşünen taraftayım. Elbette kişisel düşüncelerimi ve duyumlarımı yazıyorum.

Ancak adı son günlerde ortaya atılan, oldukça ilginç bir isim daha var. O da Sami Özuslu.

Ara seçim yapılırken memleketin en akıllı adamlarından birisi, kadim bir dostum arayarak aynen şunu demişti: “Şu anda CTP vekili seçilmiyor. CTP’nin bir sonraki genel başkanı seçiliyor.” Doğrusu pek ihtimal vermemiştim.

Geçen hafta yayınıma katılan gazeteci Aytuğ Türkkan’da aynı ismi verince, ben de bu konudaki sondajlarıma başladım.

Görünen o ki bu isim mantıklı olabilir. Çünkü CTP’de adaylı bir yarışın geçmişte olduğu gibi yeniden kanlı, bıçaklı, helvalı bir kavgaya dönüşmesi ihtimalini düşünen birçok “akil adam” var. Bu ekiplere göre parti kavga yerine iktidar olmaya odaklanmalı. Onlara göre çok adaylı bir seçim partiyi zayıflatma potansiyelini içinde barındırıyor. Bu yüzden de ortak bir aday üzerinde anlaşmak en iyisidir diye düşünülüyor. Haliyle bu noktada Sami Özuslu ismi kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Geçmişte bu yapılmış, CTP üyesi bile olmayan Tufan Erhürman kendini parti başkanı koltuğunda bulmuştu. Aynı yol tekrar izlenebilir mi? Olabilir.

Bu saydıklarım dışında başka adaylar da çıkabilir mi? Mesela kamuoyunda son dönemde çok takdir toplayan, eski çatışmacı tavrını daha politik bir dile çeviren ve meclisin açık ara en iyi konuşmalarına imza aran Doğuş Derya bu göreve talip olabilir mi? Çok kişinin onu bu göreve yakıştırdığını görebiliyoruz ama parti içi dengeler, Türkiye ile ilişkiler gibi bazı kritik meseleler buna izin verir mi?

Bilemiyorum ama bana sorarsanız CTP seçim yaparak birini seçmeyi unutmuş durumdadır. Bence parti bu görüntüyü değiştirmeli, atama usulü seçim yapmaktan vazgeçmelidir.  

Sonuçta öyle ya da böyle, CTP çok uzak olmayan bir gelecekte toplanıp kurultay tarihini ilan edecek.

2025 Cumhurbaşkanlığı seçimi Ekim’de yapılacağına göre kurultayın en geç yıl sonuna kadar yapılması zorunluluğu zaten kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Pek tabii ki CTP, olası bir erken seçim ihtimali üzerinde durduğu için, stratejik olarak kurultay tarihini şu an için pek gündem yapmıyor.

Eğer olur da bir erken seçim olur, CTP hükümeti kurma görevini alır ve Tufan Hoca başbakanlık görevine gelirse, işte o zaman işler bambaşka bir hal alabilir.

O zaman sorulması gereken soru şu olur: Tufan Hoca başbakanlığı mı tercih edecek, yoksa Cumhurbaşkanlığı yoluna devam mı edecek?

Şimdi farazi konuşmayalım, ama olursa, günü geldiğinde iki cümle de o durum için ederiz…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.