DÜŞÜNCE

Muhittin Tolga ÖZSAĞLAM
ozsaglam@kibrispostasi.com
Muhittin Tolga ÖZSAĞLAM

Hakan Fidan’ın AB Diplomasisi ve Kıbrıs Konusu !

Yayın Tarihi: 31/08/24 09:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Hakan Fidan’ın AB Diplomasisi ve Kıbrıs Konusu !

 Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Avrupa Birliği’nin (AB) Brüksel’de Gymnich olarak adlandırılan AB Dışişleri Bakanları gayri resmi toplantısına katılması diplomasi kulislerinde oldukça önemli bir gelişme olarak değerlendirildi...


Bana göre de 5 yıl aradan sonra Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanının ilgili toplantıya davet edilmesi AB-Türkiye arasında diyalog noksanlığının giderilmesi anlamında önemli bir gelişme...

 

Fidan, Türkiye’nin toplantıya çağrılmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirirken, aynı şekilde AB tarafı da Fidan’ın toplantıya katılmasını ve toplantıdaki diplomatik yaklaşımını olumlu olarak değerlendirdi...

 

Toplantı sonrası Fidan’ın yaptığı açıklamaya bakıldığında kurumsal ilişkiler bağlamında iki ana başlığın ön plana çıktığı görülüyor. Birincisi Türkiye-AB arasında Gümrük Birliğinin güncellenmesi, diğeri ise Vize Serbestisiyle ilgili sürecin tamamlanması...


Özellikle derin krizler yaşayan Ukrayna ve Gürcistan gibi ülkelere vize serbestliğinin yıllarca yürürlükte olduğu düşünülünce Türkiye’nin bu konudaki talebinin haklı olduğunu söyleyebiliriz...


Türkiye vatandaşları özellikle son 2-3 yıldır AB ülkelerine vize almakta oldukça fazla zorlukla karşılaşmaktadırlar... Hatta vize randevusu almakta güçlük yaşamaktadırlar!


1974 yılından beridir gerçekleşen Gymnich toplantısında Hakan Fidan’ın dikkat çeken en önemli ifadesi  ‘’AB üyeliği, Türkiye için stratejik bir hedef’’ olmuştur (BBC Türkçe, 29 Ağustos 2024). Bu ifadenin  Türkiye’deki iktidar tarafından ve hariciye çevresinde uzun zamandır kullanılmadığı düşünüldüğünde altı çizilesi bir ifade olarak görülebilir ...


Gazze ve Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin-sığınmacıların-göçmenlerin ülkelerine dönmeleri konusunda da taraflar diplomasi masasında görüşlerini paylaştılar. Türkiye Suriyelilerin ülkelerine dönmelerinin şartlarının sağlanması (alt yapı, konut inşası v.b.) hususunda AB’den finansal destek talep etti, ancak AB bu konuda finansal destek sağlayamayacağına dair mesaj verdi... Rusya-Ukrayna savaşı da yine Ankara ve AB arasında görüşülen konular arasındaydı...


Öte yandan, Türkiye AB’den Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılmasını talep ederken, AB ise Türkiye’nin demokrasi sorununa ve AİHM kararlarına uyması gerektiği mesajını veriyordu...

 

Gelelim Kıbrıs konusuna...

 

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Kıbrıs konusunda, Kıbrıs konusunun Türkiye-AB ilişkilerinden ayrı tutulmasını belirtirken, Kıbrıs’ta iki eşit, egemen varlığın olduğuna vurgu yapmıştır...  Bu noktada eşit egemenlik kavramı üzerine yorumu  şartlara ve süreçlere bağlı olarak şekillendirmek ve anlamlandırmak mümkündür... Fidan ayrıca Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonların da kaldırılması mesajını verdi...

 

AB Dışişleri Bakanları ise Fidan’ın sözünü bitirmesinin ardından söz alıp Kıbrıs konusuna ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Avrupa Birliğindeki Konsey kararlarını referans gösterdiler... (Kathimerini, 30 Ağustos 2024)


Cyprus Mail gazetesinin haberine göre, Kıbrıs Cumhuriyeti (Güney-Elenleşmiş) hükümet sözcüsü Konstantinos Letymbiotis, Kıbrıs konusunda mevcut pozisyonun bir çok üye tarafından korunduğunu ifade ederken, Fidan’ın toplantıya katılmasını olumlarken de,  Hakan Fidan’ın, Ersin Tatar’ın sert söylemlerden uzaklaşan (farklı anlamında) bazı söylemlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi...

 

Letymbiotis ayrıca, Kıbrıs konusunun Türkiye-AB ilişkilerinden ayrı tutulamayacağını ve bu konuda da üye ülkelerin çoğunun bu mesajı Türkiye’ye verdiğini belirtti... Letymbiotis Fidan’ın iki devletlilikten  bahsetmediğini de ifade etti (Cyprus Mail, 30 Ağustors 2024).


Kıbrıslı Elen Dışişleri Bakanı Kombos ise toplantıda Kıbrıslı Türklere karşı bir izolasyonun söz konusu olmadığını belirtirken, referans noktası 1974 oldu !

 

İlgili toplantıda, Yunanistan ise Kıbrıs’ta müzakere sürecinin BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde yeniden başlatılmasını ve bu sürece Türk-Yunan ilişkilerindeki ilerlemenin de katkı yapacağı görüşünü sundu...

 

Yazımın başında da belirttiğim gibi 5 yıl aradan sonra Türkiye’nin AB Dışişleri Bakanları gayrı resmi toplantısına davet edilmesi önemli ve olumlu bir gelişme... Diyaloğun her daim iyi bir şey olduğuna inandım, Türkiye ve AB arasında da diyaloğun olması sonuç alıcı olmasa bile en azından bölgesel anlamda gerilimin azalmasına-artmamasına katkı yapar diye düşünmekteyim...


Sonuç itibariyle Brüksel’deki toplantıda tüm taraflar pozisyonlarını diplomatik bir dille yeniden seslendirdiler... Gerilmeden diplomatik teamüller çerçevesinde bir toplantı son erdi...

 

Uluslararası ilişkiler sisteminin çok kutuplu bir yapıya dönüştüğü ve çatışmacı-savaş diplomasinin ön plana çıktığı bir dönemde her şeye rağmen diyaloğun yeniden doğması güzel bir şey...

                 

Sonuç Yerine


Rusya-Ukrayna, Gazze ve Kıbrıs Konusunda yeni gelişmeler olur mu? Bu mevzular için özellikle ABD’deki Başkanlık seçiminden sonra daha sağlıklı yorum yapabiliriz...


Kıbrıs özelinde sonuç alıcı ve takvimlendirilmiş bir müzakere sürecinin başlaması ve başarıya ulaşması da yine uluslararası ilişkiler sisteminin şekillenişine ve bölgedeki etkin aktörlerin tavırlarına bağlıdır diyebiliriz... Başka bir deyişle Kıbrıs konusunun çözümü çok bilinmeyenli başka denklemlerin çözümüne de bağlı !


Herkese iyi bir hafta sonu diliyorum...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Levent Kutay
Levent KUTAY'dan
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Muhittin Tolga ÖZSAĞLAM yazıları