Yaşlılığın avantajları, gençlerin sorunları
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var
Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz
Ya gözler altındaki mor halkalar
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar
Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Otuz Beş Yaş” şiirinin ikinci kıtası. Yaşlılıkla ilgili bu tür bir sürü şiir, şarkı yazıldı, sözler söyledi. Büyük çoğunluğu kasvetli, hüzün dolu, insanın içini karartan türden. Hele “yaşlılığa” doğru hızlı adımlarla ilerlemekte iseniz.
Şair bu şiiri 1946 yılında yazdı. Demek ki o yıllarda yaşam beklentisi 70 yaşlarına kadarmış. Şimdi öyle mi? Elbette değil. Türkiye’yi bilmem, ama yaşadığım ülke İngiltere’de 2020 yılında 100 yaş üzerinde 15,384 kişi bulunmaktaydı. Bu rakam bir önceki orana nazaran %20 daha fazlaydı. Yani her geçen yıl yaşam beklentisi yaşı yükselmekte ve “yaşlılık” kavramı değişmektedir.
“Yaşlılık yalnızlıktır”. “Yaşlılık bütün hastalıkların limanıdır”. “Gençlikte günler kısa yıllar uzun; yaşlılıkta günler uzun yıllar kısadır. Sırasıyla Platon (Eflatun), Bion ve Immanuel Kant söyledi bu sözleri. Elbette bu büyük adamların sözlerinin büyük doğruluk payları var, ama bu değişmez bir kural mı? Elbette değil.
Popüler İngiliz gazetesi Daily Mirror, bir süre önce bir makalede yaşlılığın 30 avantajını sıralamıştı. Bildik şeyler. Daha fazla zamanınızın olması, ailenize daha fazla zaman ayırabilmeniz, torunlarınızın olması, ilerisi için fazla tasanızın olmaması, serbest zamanınızı seçtiğiniz hobilerle değerlendirebilmeniz, yeni şeyler deneyebilmeniz, v,s, v,s.
İngiltere’de kamu hizmetlerinde veya büyük özel sektör firmalarında çalışıyorsanız 55. yaşınızda (daha önce 50 yaşında idi) erken emeklilik hakkınız vardır. İşyerinizden emeklilik maaşınız son maaşınız üzerinden hemen ödenmeye başlar. İşyerinizde uzun süre çalışmaktaysanız ve son maaşınız yüksekse gayet iyi bir geliriniz olabilir. Tabii erken emeklilik çalışmanıza engel olmaz. Çoğu zaman eviniz ödenmiş olur. Firmanızın emekliliğine 65-67 yaşlarında (doğduğunuz yıla göre değişir) devlet emekliliği de eklenince yüksek bir maaşla bal gibi geçinir gidersiniz. Düşünün, bu yaşlardaki eşlerin aylık müşterek £3500 geliri olabilir. Yeteri kadar çalışma yılı biriktiremeyen ve dolayısıyla tam devlet emekliliği alamayan düşük gelirli kişilerin emeklilik maaşları “Pension Credit” denilen ek para ile devlet emekliliği miktarına tamamlanır (£884.80 ayda).
Bugünlerde İşçi Partisinin iktidara gelirkenden yaşlılara kış aylarında verilen yakıt destek parasının kesilmesi en büyük tartışma konularından birini oluşturuyor. Şimdiye kadar bu destek parası (£100 - £300) emeklilik yaşı üzerinde olan herkese, gelirine bakılmadan verilmekteydi. Milyonerler dahi bu desteği almaktaydılar. İşçi Partisi, bence doğru bir siyasetle bu parayı bu kış aylarından itibaren sadece düşük gelirli yaşlılara verecek. Doğru karar, ancak iktidara gelirkenden bu kararı almaları yanlış. Öncelikleri dev yakıt şirketlerinden ve devlete çok az vergi ödeyen uluslararası dev şirketlerden daha fazla katkı sağlamak olmalıydı.
Yaşlıların durumunu pembe gözlükler arkasından anlattığımın farkındayım. Güç durumda olan çok yaşlıların olduğunun bilincindeyim. Özellikle Alzheimer hastalığının epidemik derecelere ulaştığı, çeşitli diğer hastalıklardan muztarip yaşlıların olduğu, bakıcıların sayılarının ihtiyacı karşılamaktan çok aciz olduğu, birçok yaşlının ruh sağlığı hastalıkları ile boğuştuğu günümüzde.
***
Bir de gençlerin içerisinde bulunduğu zor şartları düşünelim:
Yüksek öğrenim için benim nesillere para verilirken şimdi gençler iş hayatına büyük borçlar içerinde atılmaya zorlanıyorlar.
Yüksek öğrenimlerini tamamlayan gençler dahi işsizlik sorunları ile karşılaşıyorlar veya çok düşük maaşlarla “Zero hours” denilen iş anlaşmaları altında çalışmaya zorlanıyorlar.
Ev alabilme umutlarını çoktan yitiren gençler kiraların aşırı yüksek olmasından dolayı anne babaları ile kalmaya zorlanıyorlar.
Ekonomik şartlar yüzünden gençler yuva kuramıyorlar.
Sosyo – ekonomik yaşam şartları gençleri uyuşturucu, alkol, kumar gibi kötü alışkanlıklara sürüklüyor.
Ruh sağlığı sorunu yaşayan çocuk ve gençlerin sayısı her geçen gün hızla artmaktadır.
Bunlara daha yığınlarca sorun eklenebilir. O yüzden biz yaşlılar “gemisini kurtaran kaptan” bencil mentalitesinden vazgeçip, bazı avantajlarımızdan feragat ederek hükümetlerin gençlik sorunlarına öncelik vermelerini sağlamalıyız.
“Geleceğimiz gençlerdir” sözü sadece sloganlarda kalmamalı.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.