Öksüzler Adası
Kıbrıslılar. Kıbrıslı Türkler. Kıbrıslıtürkler. Kıbrıs Türkleri. Türkçe konuşan Kıbrıslılar. Arzu ettiğiniz kimlik tanımlamasını seçebilirsiniz. Fark etmez. Önemli olan küçücük Kıbrıs adası üzerinde yaşayanların ne çok bilinmezlerinin olması. Daha doğrusu ne kadar çok konuşul(a)mayan geçmişlerinin olması.
İki hafta önce değerli gazeteci / yazar Başaran Düzgün’ün “Öksüz Atlar Ülkesinde” romanının tanıtım etkinliğine katılma şansım oldu. Orada bir kez daha bize öğretilen tarih derslerinin değil, gerçek yaşam hikayelerinin gerçek tarihimizi oluşturduğuna şahit olduk.
Kitabı elimden düşürmeden bir çırpıda okuyup bitirdim. Döndüm, bir kez daha okudum. Kim bilir daha ne kadar çok okuyacağım. 54 yıl İngiltere’de yaşadığımdan dolayı okuduklarımı anlamada güçlük çektiğimden değil. Okuduklarıma inanmakta zorlandığımdan.
Şimdiki tarih kitaplarında neler okutulduğunu bilmem, ama Ada’mız Kıbrıs’ın tarihi üzerine biz hiçbir şey öğrenmedik. Öğrendiklerimiz de tek yanlı, yetersiz ve beyin yıkama amacını güttü. Bu yüzden ben alternatif, gerçek tarihimizi İngiltere’ye geldikten çok sonra, Nazım Beratlı, Yaşar İsmailoğlu, Neriman Cahit, Aydın Mehmet Ali, Zeki Erkut, Sevgül Uludağ, Kazım Ali, Mehmet Hasgüler, Hikmet A. Mapolar, Ahmet An ve bu değerli yazarlar gibi birçok yazarın öykü, roman veya akademik kitaplarından, Nustafa Doğrusöz, Şener Levent gibi köşe yazarlarının yazılarından öğrendim. Bazen büyük riskler alarak konuşulmayan tarihimize ışık tuttukları için bu değerli insanlara çok büyük bir teşekkür borcumuz vardır.
Başaran Düzgün’ün “Öksüz Atlar Ülkesinde” kitabı bu türden en son okuduğum kitap oldu. Bu kitapta bilinen, ama çok az araştırılan konular olduğu gibi kişisel olarak hiç duymadığım konular, bilinmezler de var. O yüzden benim için değeri bir o kadar daha çok. Yazar, tanıtımda kitabın akademik bir araştırma değil, roman olduğunun altını ısrarla çizmişti. Ama kitap Kıbrıs’ın gerçek tarihine önemli bir ışık tutuyor. Hem de göz kamaştıran parlak bir ışık.
Başaran Düzgün, tanıtımda romanını “Kıbrıslı Türklerin öksüzlük öyküsü” olarak tanımladı. Roman gerçekten de sadece baş kahraman Hasan’ın öksüzlüğünde tüm Kıbrıslı Türklerin öksüzlüğünü irdeliyor. Ailesinin yaşam hikayesi tüm Kıbrıslı Türklerin, Kıbrıslıların yaşam hikayesidir.
Araplara satılan kızlar konusu, Neriman Cahit ve Eralp Adanır’ın çok önemli “Araplara Satılan Kızlarımız” araştırma kitabında irdelenen bir konu idi. Başaran Düzgün’ün romanında fakirlik, sefalet yüzünden satılanların sadece kızlar olmadığını öğrendim. Küçücük çocuklar da zengin ailelere hizmetçi olarak satılıyormuş meğer. Müstemleke idaresi tarafından aşırı fakirliğe sürüklenen, tefecilerin insafına terkedilen Kıbrıs halkının genç erkek evlatlarını İngiliz askeri yazdırmasının “satılma” olarak tanımlandığına ilk kez tanık oldum.
Yıllar önce “Bitter Lemons of Cyprus (Kıbrıs’ın Acı Limonları)” kitabını okumuştum. Müstemleke yıllarının son döneminde İngiliz yönetiminde memur olarak çalışan ünlü yazar Lawrence Durrell, İngilizlerin adayı terk ederken ada halkını nasıl sefalet içinde bıraktığını anlatıyor. Düzgün’ün romanında bu dönemde yaşanılanları arka çok daha bariz bir şekilde görüyoruz.
İngilizler iki Dünya Savaşında müstemlekelerinden askere yazdırdıkları paralı askerleri en ön cephelerde savaştırmışlardı. Bunun bir örneğini Çanakkale muharebelerinde görürüz. Orada çok sayıda Avustralya’lı, Yeni Zelanda’lı ve Hintli askerler ölmüştü. İkinci Dünya Savaşında İngiliz Ordusunda savaşmak için Kıbrıs’tan Türk ve Rum 30 bin gencin savaşa katıldığını duymak beni şok etti. Sayının bu kadar fazla olduğunu bilmiyordum. Zamanın ada nüfusuna göre çok yüksek bir sayı. “Katırcılar Birliği” olarak hor görülen Kıbrıslılar Birliğinin savaşa ne kadar büyük katkı yaptığını bir örnekle “Öksüz Atlar Ülkesinde” romanından öğrenmiş olduk. Kıbrıslıların İkinci Dünya Savaşına yaptıkları katkı üzerine çok az şey yazıldı. O yüzden yakın tarihimize ışık tutan bu tür bilgiler çok değerlidir. Sevgili dostum İsmail Veli’nin de bu konuda çok değerli çalışmaları vardır. Ona da teşekkürler. Looking back at the Cyprus Regiment and Forgotten Heroes of WW2 - CyprusScene.com
Tabii ki romanın en önemli unsurlarından biri Kıbrıs’ta toplumlar arası ayrılığın tohumlarının nasıl atıldığının örneklerini içermesidir. Tabii ki bu konuda da yığınlarca kitaplar, makaleler yazıldı. Ne mutlu bize ki son yıllarda cesur, bağımsız yazarlar ezber bozarak konuşulmayan konular üzerinde bizleri aydınlattılar.
“Öksüz Atlar Ülkesinde” romanı sadece bir aile öyküsü değil, hepimizin öyküsüdür. Mutlaka okuyunuz. Ben kitaptan çok şeyler öğrendim. Eminim siz de öğreneceksiniz.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.