Neneden toruna aynı makas
Otuz yılı aşkın süredir ayna karşısında, yüzlerce farklı yüzle tanıştım. Kimisi ilk gençliğinin heyecanıyla geldi, kimisi bir ayrılığın ardından.
Saç yalnızca bir duygunun dışa vurumuydu; bir insan hikâyesi, hayalleri ve bazen acıları.
Her saç teline dokunduğumda, bazen geçmişi, bazen geleceği okur gibi olurum.
Kuaförlük, çoğu zaman yalnızca estetik bir iş gibi görünür. Oysa benim için bu meslek, insanın ruhuna dokunmanın en sessiz yoludur. Saçlarını kestirmek için gelen bir müşterinin gözlerindeki hüznü ve sevinci fark ettiğinizde, o kişiye sadece yakışan bir model değil, aynı zamanda motivasyon vermeye çalışırsınız.
Bu yüzden bazı meslekler vardır; sadece el ile değil, gönülle yapılır. Ve bazı ilişkiler vardır; sadece yıllarla değil, kuşaklarla güçlenir. Benim mesleğim ve bu meslek üzerinden kurduğum dostluklar da tam olarak böyle.
Yıllar önce bir müşterimin saçlarını ilk kez kestiğimde, onun sadece görünüşünü değil, güvenini de sahip olmuştum.
Yıllar sonra… Aynı kadın kızını getirdiğinde, o an fark ettim ki bir makas yalnızca saç kesmez, zamanın içinden bağlar örer.
Bugün salonuma gelen nice müşterim var ki, nenelerinin saçlarına dokunduğum gibi, şimdi onların çocuklarının da saçlarını kesiyor boyuyor ve tarıyorum.
O ilk çocuk kuaför koltuğuna ürkek oturduğunda, annesi de bir zamanlar aynı aynaya aynı duyguyla bakmıştı. Şimdi üç kuşak aynı hikâyenin devamını yaşıyoruz.
Her kesim, bir hatıra gibi…
Her fön, bir selam gibi…
Her saç modeli, bir dönemin izini taşıyor.
Bir müşterim var mesela; önce kendisinin düğün saçını taramıştım, sonra kızının mezuniyet saçını. Bu sadece bir kuaför-müşteri ilişkisi değil; bu, bir ailenin tarihine tanıklık etmek, onların özel anlarında orada olmak demek.
İnsanın hayatında öyle anlar vardır ki; bir düğün, bir mezuniyet, bir doğum günü, bir yeni iş başlangıcı… İşte ben o anlarda hep oradaydım. Saçlarına verdiğim şekil, onların hayatında yeni bir sayfa açmalarına eşlik etti.
Elimde makasla asıl yaptığım şey: güven inşa etmekti.
Her kuşakta yeniden doğan bu güven, beni bu mesleğe daha da bağladı.
İşte bu yüzden; bir kuaförün mesleği yalnızca makasla değil, insanla yoğrulur. Ve bir insanın kendini iyi hissetmesi, sadece güzel görünmek değil, kendine güvenle bakmasıdır.
Benim için her saç bir hikâyedir. Ve ben bu hikâyeyi üç kuşaktır şekillendirmeye devam ediyorum.
ZAMANIN RUHUNDAKİ TEŞEKKÜR
Bugüne kadar saçlarını bana emanet eden herkese gönülden teşekkür ederim.
Benimle yıllardır yol yürüyen, dertleşen, gülen, sessizce omuz veren tüm müşterilerime…
Nenesinden torununa kadar uzanan o güven bağıyla, beni her seferinde daha da güçlendiren sizlere…
Ve birlikte çalıştığım, emeğini benimle paylaşan tüm yol arkadaşlarıma…
Ayrıca, bir parçası olmaktan gurur duyduğum Kuzey Kıbrıs’a…
Sadece saçına değil, kalbine de dokunabildiğim bu güzel memleketin insanlarına, doğasının sadeliği, narenciyesinin kokusuna…
Yaseminden feslikana, çakısdezden gabiraya, çiğ enginardan çiğ baklaya, börülceden zeytinyağına…
Ve halkının samimiyetiyle bana nefes olan bu topraklara minnettarım.
İyi ki varsınız…

Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.