Yoğun geçişlerin sebebi sadece ekonomi değil
Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumlar, adanın her iki tarafına da geçişler yapıyor.
Bunu sıkça yapanlar yanında, 1974 öncesi yaşananlardan dolayı, bu geçişleri hiç yapmayanlar da var.
Bu geçişleri kolaylaştıracak uygulamaların mümkün olduğunca artırılmasını ve kolaylaştırılmasını istiyor ve destekliyorum.
Kıbrıslı Rumlar daha çok ekonomik sebeplerle ve tabi ki kuzeyi görmek için güneyden kuzeye geçiş yapıyorlar.
Bir dönem sokakta, trafikte, marketlerde, eczanelerde, alışveriş yapan çok sayıda Rum insan vardı.
Bugün o yoğunluk yok.
Bununda ekonomik ve sosyal sebepleri olduğuna inanıyorum.
Özellikle KKTC de tutuklanan Rum insanların durumu bu geçişleri olumsuz yönde etkilemiştir diye düşünüyorum.
Kıbrıslı Türklerin güneye geçiş tercihlerinin ise ağırlıklı olarak ekonomi kaynaklı olmadığına inancım var.
Bir kere Kıbrıslı Türkler konu ne olursa olsun standart arıyor, bir kalite ve süreklilik istiyor.
KKTC de, piyasa da, standart bir uygulama yok.
Her alanda farklı bir uygulama, bir denetim ve uygulama birliği, süreklilik, istikrar yok.
Kıbrıslı Türklerin kültürü, görgüsü, alışkanlıkları hatta küfürleri bile değişti.
Çocuk yetiştirmekten, trafikteki tavırlara kadar, empati ve saygıya kadar, hoşgörü, eskisi gibi değil.
Lüks evler, araçlar, bunun yanında, geri kalmış ülkelerden bile daha kötü durumda bir alt yapı ve şehirleşme ile yaşanan çelişki.
Küfürler bile değişti demem garip gelebilir, belki de bir detay, ancak sokaklarda, tatlı atışmalarda ve artık okullarda, ilkokul çocuklarının dahi dilinde, çok garip küfürler dolaşıyor.
Yemek, mutfak kültürü de değişti, başka başka lezzetler artık daha baskın.
Yemek, turizm gibi sektörlerde yerli işletmeler kapanıyor, azalıyor, yeni nesiller devam ettirmiyor.
Yeni nesiller, daha çok devlette iş istiyor, bu alanlar boş kalıyor.
Yerleşim yerleri de öyle, pek çok yerleşim yerinde yerel nüfus ayrılmış, yaşadığı yeri ya satmış ya da kiralamış, başka bölgelere yerleşmiş, sosyal alanlardan çekilmiş.
Bunları neden anlatıyorum?
Ve hangi noktaya geleceğim?
Kıbrıslı Türklerin, güney Kıbrıs’a gidiş sebebi sadece ekonomik değil.
Güney Kıbrıs’ta yabancı nüfus yok mu, yabancı çalışanlar yok mu, elbette var.
Ama bunun yanında bir sistem, düzen, otorite var.
Özel sektörü, önemli iş alanlarını, yerli insanlar tutuyor, piyasayı kontrol ediyor.
Sokakta, çarşı da, eğlence yerlerinde, yerleşim bölgelerinde yerli insanlar çoğunlukta.
Yani bir yerellik, kültürü koruma ve sürdürme var.
Yemek kültürleri, çok da değişmemiş, ticareti, piyasa politikasını çok iyi biliyorlar.
Yemek fiyatları, kuzeye göre daha ucuz.
Aldığınız bir ürünün fiyatı, iki ay önce neyse, bugün yine o, ya da en fazla birkaç sent artmış.
Standart var, istikrar, süreklilik var.
Geçtiğimiz hafta sonu bir arkadaşım Lefkoşa da bir berbere gitmiş, başından geçen bir olayı şöyle anlattı;
“İşim bitti ve berbere parayı uzattım, berber “abi parayı şimdi verme, yan taraftaki müşteri bir Rum, ne kadar verdiğini görmesin, çünkü ben ondan 50 EURO alacağım.”
Ticaret politikası dediğim bu işte, bir ürün satın alıyorsunuz, bozuk çıkıyor veya garanti süresinde bozuluyor, bizde bu ürünün yenisini verecek olan belki birkaç firma var, daha fazla değildir.
Rumlar böyle değil, anında bu mağduriyeti gideriyorlar, mutlaka farklılıklar olabilir, fakat genel olarak budur.
Bunlar özenti mi, hayır?
Bunlar insanların neden güney Kıbrıs’a dövize rağmen gittiğinin ve bunun azalmak yerine denen arttığının bir göstergesidir.
Bu yoğun geçişler, sadece ekonomi, alışverişle ilgili değildir.
Bir de bunlar bizde neden olmuyor, olamıyor, sorgulamasıdır.
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.