Şimdi okullu olduk

Yine o zaman geldi, çattı. Kıbrıs’ta 12 hafta, İngiltere’de 6 haftalık tatilden sonra çocuklar okullarına geri dönüş yaptılar. Bazıları geçtiğimiz hafta önemli bir geçiş dönemine başladı. Çocukluktan ergenlik çağına geçiş. İlkokuldan ortaokula.

9 Eylül Pazartesi gün her yıl olduğu gibi bu yıl da KKTC’de hiç değişmeyen keşmekeş içinde başlayacak okullar. Geçen hafta sosyal medyada gördüğüm haber beni derin bir hüzne boğdu. 60’lı yıllarda 2 yıl devam ettiğim, çok sevdiğim okulum Lefke Gazi Lisesi’nin tamamen konteynerlerden oluşacak bir okul olacağı haberi idi bu.

Belki de Kıbrıs’ın en güzel manzaralı okulunda çok kısa bir zaman dilimi geçirdim ama o yılların tadını hala unutmadım. “Şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk” şarkısını söylerdik neşeli bir şekilde çocukluğumuzda, Lefke İstiklal İlkokulunda. Şimdi hala söylüyor mu çocuklar bu şarkıyı, bilmiyorum. Bildiğim, eski okulumun öğrencilerinin dolduracağı sınıflar hiç eskisi gibi olmayacak.

Lefke Turizm Derneği Başkanı Hasan Karlıtaş, sosyal medya hesabı üzerinden şu açıklamayı yaptı: “350 öğrenci 21 konteyner sınıfta eğitim alacak. Tarihi mevcut yapının Şubat ayında yıkılması düşünülüyor. Halbuki güçlendirilmesi yönünde bilimsel görüşler de var. Deprem Dayanıklılık Raporunu görmek istedik. Göremedik. Yeni yapılacağı söylenen binanın henüz projesi yok, bütçesi yok! Elbette önce çocuklarımızın güvenliği. Fakat okulların açılmasına 15 gün var. Yeni bina olacaksa en erken 3 senede bitirilmesi öngörülüyor. Kamuoyunun ve ailelerin bu konularda doğru bilgilendirilmesi gerek.”

Konu ile ilgili yıllardan beri dillendirilen komplo teorileri de var. Yıllardan beri okulun olduğu bölgede zengin altın maden yataklarının bulunduğu iddia ediliyor. Okulun yapısının dayanaklı olmadığı bahanesiyle o bölgenin birilerine peşkeş çekileceğinden korkulmaktadır. KKTC’nin şimdiki kokuşmuş siyasi düzeninde bu teorileri ciddiye almamak mümkün değil. Hasan Karlıtaş ve onun gibi duyarlı Lefkelilerin olayın takibinde olacağından eminim.

İki yıl önce İngiltere’de 234 eğitim kurumu binasında “RAAC” diye isimlendiren düşük kaliteli çimento kullanıldığı tespit edilmişti, ama hiçbir okulun tamamen yıkılıp yeniden yapılacağı düşünüldüğü bilgisine henüz rastlamadım.

***  

İngiltere’de yaz tatili esnasında sıklıkla konuşulan konu üniversitelerin önemini yitirip yitirmediği konusu idi.

Üniversite öğrencilerinin eğitimleri üzerindeki mutluluk oranının en düşük seviyede olduğu bir dönemdeyiz. Özellikle Covid döneminde üniversite hayatına atılan ve çok uzun süreler üniversite kapısından içeri girmeden, çevrimiçi eğitim ile mezun olan öğrenciler olduğunu biliyoruz. Bu öğrencilerin birçokları üniversiteleri aleyhine yasal süreç başlatmış bulunuyorlar.

Daha önce yüksek öğrenim gören biz öğrenciler burs almaktaydık. Üstelik lojmanlarda kalan öğrenciler herhangi bir ücret ödemiyorlardı. 1998 yılında İşçi Partisi bir yasa ile bunu değiştirip üniversitelere öğrencilerden harç alma yetkisi verdi. Bu harçları karşılayabilmeleri için iş hayatına atıldıktan sonra ödemeleri şartıyla öğrenciler için borç sistemi oluşturuldu.

İngiltere öğrenci harçları yılda 9250 sterlindir. Birçok üniversite kursu 3 yıl olduğuna göre bu rakam £27,750 eder. “National Union Student Money Survey” araştırmasına göre ortalama yıllık yaşam maliyeti de hesaplandıktan sonra 3 yıllık bir üniversite kursunun ederi £66,560dur. How much does university cost? - Save the Student

Yani sevgili okurlar Ingiltere’de 3 yıllık bir ünüversite lisans kursu eğitimi alan bir öğrenci yaşama çok yüksek bir borç ile atılır. Gerçi bu borç iş hayatına atılıp belli yükseklikte bir maaş sağladıktan sonra ödenmeye başlar, ama gençlerin tüm gelecek yaşamını etkileyen bu unsur üniversitelerin cazipliğine büyük bir darbe vurmuştur.

Buna ek olarak üniversite lisansının eskiden olduğu gibi yüksek maaşlı bir iş fırsatı yaratma olasılığının giderek azaldığını da düşünecek olursak birçok gençlerin ve ailelerin üniversiteye sırt çevirmesini anlayabiliriz.

Tüm bunlara rağmen üniversite eğitiminin gençler için çok olumlu bir deneyim olduğuna yürekten inananlardanım. Üniversite eğitiminin amacı sırf yüksek kazanç sağlayan bir işe kapak atmak mı? Bence değil. Olmamalı.