Ceza değil, bilinçlendirme
Okullar açıldı, trafik sorunu daha bir görünür oldu.
Ben yine okul ve çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesi ve bu soruna farklı çözümler üretilmesi noktasındayım.
Amaç belli, amaç sonuca gitmek, çözüm üretmek.
Trafik kuralları, kameralar, cezalar, hepsi bir bütün.
Ceza, bir suçun, yasa dışılığın sonucu, esas olan ise caydırıcılık, sürücüleri, insanları, uyarmak, bir suç veya hatanın bir daha olmamasını sağlamak, bütün mesele bu.
Trafik kameraları ve yanında yeni başlayan bir uygulama, gönüllü trafik denetçileri.
Umarım, amacına uygun, bilinçli, kişiselleştirilmeden yürütülecek bu görevi, sorumluk bilinci ile eğitilmiş insanlar yapar, yoksa öyle sorunlar yumağı ortaya çıkar ki, işin içinden kimse çıkamaz.
Ve yine aynı soru, amaç ne, amacına uygun olarak nasıl yapılacak?
Yıllarca, aylarca, eğitim alan, tecrübe kazanan polis memurları ile bir kıyas yapıldığında, bu insanlar bu kadar kısa bir eğitimden sonra, bu işi olması gerektiği gibi yapabilecekler mi?
Hiç bir zaman önyargılı olmadım, yapılan her ne ise önce takip ettim, sonra fikir ürettim.
Trafik suçlarına, kazalara önlem, yol güvenliğine de fayda sağlamasını umuyorum.
Bu ve benzeri uygulamalar, yolları, sürücüleri, ceza ile korkutma amacı taşıyorsa, çok büyük bir yanlış yapılıyor demektir.
Bilindik bir konu, trafik kameraları, dünyanın her yerinde tartışmalı bir uygulama.
Türkiye de "Trafik Elektronik Denetleme Sistemi" yani EDS kullanılıyor.
Trafikte güvenliği artırma, kaza, ihlal, can kaybı, maddi, manevi zararları önlemek ve bunlara karşı sürücülerin bilinçlendirilmesi, amaç olarak gösteriliyor.
Sadece bunlar değil tabi ki araç ve sürücü denetimi de yapılıyor.
İhlal durumunda anında ceza yazılmıyor.
Üç ihlal karşısında, bir ortalama ihlal oranı alınıyor ve belirlenen oranın üzerinde ise o zaman ceza yazılıp, sürücüye bildiriliyor.
Yani hiç bilinmedik, daha önce kullanılmayan bir yol üstünde hız ve kamera kontrol noktalarını bilmeyen sürücüye, bilerek veya bilmeyerek hata yapan araç kullanıcılarına bir şans daha veriliyor.
Bu ihlaller devam ederse, belirlenen ortalama aşılırsa, ceza geliyor.
En önemli ihlaller, kırmızı ışıkta geçmek, aşırı sürat, cep telefonu kullanımı, kemersiz araç kullanmak.
İlk öncelik uyarmak, farkındalık yaratmak ve hatayı biliyoruz ama sana bir şans daha veriyoruz demek.
Bizim ülkemiz küçük, yollar mesafe olarak kısa, bu kadar kamera, bu kadar kısa mesafeler üzerinde onlarca kasis, bunlar normal değil.
Türkiye de yapılan bir araştırmaya göre, kamera ve EDS sisteminin kullanımı, trafik suç ve ihlallerini azaltmış.
Kurallara uyma konusunda, daha tedbirli ve dikkatli olma oranı artmış, kazalarda düşüş yaşanan bölgelerde artışlar olmuş.
Elbette uygulamada yaşanan sorunlar da yok değil, cezaların dağıtımında yaşanan aksamalar, bu anlamda teknolojik altyapının zaman zaman yetersiz kalması, uzayan dava ve yargı süreçleri.
Bir uygulama varsa, hatalar da, yanlışlar da, iyi ve faydalı taraflar da vardır.
Önemli olan bunları dengeleyebilmek, amacına uygun hale getirmek.
Ve amaç ceza değil, baskı değil, trafik güvenliğini sağlamak, olması gereken bu.
Son dönemde, trafikte kullanılan kameralarla ilgili yaşanan tartışmalar şeffaf bir şekilde bilgilendirilmeli, hatalı sürücülere, aynı hatayı yapmama adına fırsatlar sunulmalı, cezadan önce uyarı ve bir şans daha tanınmalı, bilgilendirme ve bilinçlendirme ise ön planda olmalı.

Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.